Kayıtlar

Luther’in Yahudi Bakış açsı ve Lutheran Kilislerinin utancı..

  Luther’in Yahudi Bakış açsı ve Lutheran Kilislerinin utancı.. Tarihte yaşamış bir figürü siyaseten ya da sosyal bir figür olarak kahramanlaştırmak istiyorsanız ona, bilinen ilgi alanının dışında insanlık tarafından genel geçerliliği olan,ruhu okşayacak bir takım özlü sözler isnat eder ve onun çok yönlü bir hoşgörü sahibi olduğunu ilan edersiniz. Mesela Martin Luther’e atfedilen “Yarın dünyanın sonunun geleceğini bilseydim bile bugün bir elma fidanı dikerdim” sözü gibi.   Bu sözün ona ait olup olmadığını bilemeyiz ama   gençlere son kertede Avrupa’da köklü bir değişime neden olan bir mücadele verdiğini düşündükleri Luther’in bu sözüyle en derin umutsuzluklardan bile yeni umutlar çıkarabileceği izlenimi vermek isterler. Konu gençlik olunca 19 Yüzyılın Siyonistleri,16.yüzyılın Luther’ini kendilerinden biri olarak göstererek Protestan gençlik üzerinde etkili olmaya çalıştılar ve aslında büyük ölçüde başarılı olup onları birer Yahudi sempatizanına dönüştürdüler. Yahudi...

İngiliz Oyunu: Yeni bir Pearl Harbor yaratmak..

  İngiliz Oyunu: Yeni bir Pearl Harbor yaratmak.. Tarihler 10 Mart’ı gösterdiğinde   Kuzey Denizi'nde Doğu Anglia açıklarında, İngiltere’nin Doğu Yorkshire kıyısındaki Kuzey Denizi’nde bir petrol tankeri ile yük gemisi çarpışmış ve bir kişi ölmüştü. Tabi bu olay ulusal gazetelerde çok yer almadı ancak komplo teorisi üretmeden duramayanlar ortaya bir çok iddia attılar ama iddialarının arkasında da durmadılar. Aslında ortaya attıkları komplo iddiaları hiç de hayali değildi. Olayın gelişimi ve sonuçlarının derinliği bu komplo iddialarının aslında çok da hayali   ürünler olmadığını ortaya koyuyor.Tabi buna bir de ABD ile Rusya’yı sıcak çatışmaların iine sokak isteyen yazar çizerler de eklenince ortaya “karışık bir pizza” çıkıyor. Mesela Ukrayna asıllı Amerikalı blog yazarı Igor Sushko daha önce şöyle yazmıştı: "Rusya, 10 Mart 2025'te ABD ordusuna saldırdı.Bu ABD için üstü kapanmayacak bir trajedi." Başka bir yazar da şöyle demişti "Rusya'nın ABD ordusu iç...

Force de frappe

  Force de frappe Geçen günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Macron tüm müttefiklerini Fransa'nın nükleer gücünün etrafında birleşmeleri için dolaylı mesajlar vermişti. Soğuk Savaş Dönemi’nde olduğu gibi bir nükleer caydırıcılık işe yarar mı bilemem ama Fransa’nın 1961’den itibaren sessiz sedasız   önemli bir nükleer güç haline gelmesi belli ki bu günler için yapılan bir hazırlık.. Fransızların “caydırıcı güç” ya da “saldırı güç” anlamında kullandıkları   “Force de Frappe” kavramı Macron’a bir özgüven getirmiş durumda ama caydırmak istediği düşman Putin2in Rusya’sıysa bu özgüveni biraz dizginlemesinde fayda var derim. Peki Fransa bu nükleer güce   nasıl ve ne zamandan itibaren sahip olmaya başladı, buna bir bakalım.. Fransa’da 1958 sonrası General Charles de Gaulle döneminde güvenlikçi politikalar izlemeye başlamıştı. De Gaulle’dan önceki yönetimler aslında bu güvenlikçi politikaları arzuladılar ama kararsızlıkları yahut koalisyondaki çatlaklar nedeniyle çok da ba...

Kadim geçmişten..

  Kadim geçmişten.. Arkeoloji, tozlu kalıntılardan ve eski çanak çömleklerden ibaret değildir; geçmişe dair bildiklerimizi sorgulatan tuhaf keşiflerle doludur. İşte tarihe kaynaklara   göre gizemli eserlerden sıra dışı cenaze törenlerine kadar en ilginç on gerçek. 1. Eski Mısırlılar yaraları tedavi etmek için bal kullanırlardı. Mısırlı doktorlar dört bin yıldan fazla bir süre önce enfeksiyonları önlemek için antiseptik olarak bal kullanıyorlardı. Onlar balın büyülü şifa özelliklerine sahip olduğuna inanıyorlardı, ancak modern bilim onların haklı olduğunu doğruluyor - bal doğal bir antibakteriyel maddedir ve bugün hala tıpta kullanılmaktadır. 2. Romalılar 2 bin yıldan daha önce yerden ısıtma sistemini kullanıyorlardı. Ortaçağ Avrupası'nda insanlar şatolarında titrerken, antik Romalılar sıcak zeminlerin tadını çıkarıyorlardı. Sıcak havanın bir fırından yükseltilmiş bir zeminin altından aktığı, hipokost adı verilen bir sistem kurdular - esasen eski bir merkezi ısıtma si...

Gazze’yi "satın alacak" olan adam; Jared Kushner

  Gazze’yi "satın alacak" olan adam; Jared Kushner New York Times köşe yazarı Thomas Friedman bir köşesinde Trump’ın Gzze önerisini “Trump'ın teklifi bir Amerikan başkanı tarafından şimdiye kadar ortaya konan en aptalca ve tehlikeli Orta Doğu 'barış' girişimidir" şeklinde değerlendirmişti. Bu aptalca olan “Gazze planı”nın asıl mimarı aslında Trump’ın kendisi değildi. Damadı ve Amerikalı gayrimenkul yatırımcısı olan Jared Kushner’di. Hatta Middle East Eye adı haber platformunda yapılan değerlendirmelere göre bu plan Trump’ın Başkan seçilmesinden hemen sonra yapılmış değil; plan birkaç yıl önce   Trump’ın başkan olacağı   düşüncesiyle oturup harita üzerinde detaylıca konuşulmuş ve Başkan olduğunda ortaya atmak üzere deftere not alınmış ve hatta yapay zeka kullanılarak bir takım simülasyonlar üretilmişti. Aynı haber sitesinde konuyu ele alan başka bir analizde benzer iddialara yer verilşmiş ve       “Kushner’in bunu gerçeğe dönüştürecek fonlara ve...

Trump’ın kaos stratejisi..

  Trump’ın kaos stratejisi.. Hepimizin bildiği veya duyduğu gibi artık yeni dönem politik bir kavramımız var: Trumpizm.. Bu politik kavramın içinde ne arasanız var; ırkçılık, bağnazlık, kadınları aşağılama, faşizm, kaos, belirsizlik, duyarsızlık, duygusuzluk, popülizm vs. Literatürde aradığınız olumsuz ne kavram varsa hepsi bu “izm”in içinde.. Hoş,   bu “izm”i de ilk kullanan ya da ilk uyduranlar ruh hastası birkaç senatör.. Tabi bu ruh hastası kavramın arkasında dünyanın en büyük sermayesi de olunca, dünya, iki eliyle kafasını tutan maymun misali   kara kara geleceğiniz düşünmek zorunda kalıyor.. Bazıları gerçekçi bazıları çılgın bazıları da paranoyak olarak tanımlar Trump siyasetini.. Ama gerçek olan ve herkesçe kabul edilen bir gerçek var ki o da Trump siyasetinin kaoslardan beslendiği.. Hem yönettiği devletin zenginliği ve gücü, hem kendi zenginliği ve hem de destekçilerinin dünyanın en zenginleri olması kendisini “Tanrı’nın yer yüzündeki temsilcisi” ...

Savaşla başaramadıklarını siyasi baskıyla hiç başaramayacaklar.

  Savaşla başaramadıklarını siyasi baskıyla  hiç başaramayacaklar. Trump’ın ne dediğini burada tekrar tekrar yazmamın bir anlamı yok.Dış politikayı biraz olsun takip edenler bilgi sahibidirler zaten..Şimdi asıl mesele Trump gibi çılgın   ve tehlikeli bir liderin Filistinlileri Gazze'den sürerek Gazze   topraklarını İsrail'e verme önerisine karşı olan dünya liderlerinin ya da devletlerinin ne yapabileceği?   Onlara (Gazzelilere) sözüm ona refah içinde bir yaşam vaad eden Trump’ın daha da ileri giderek, çatışmalı sürecin sona ermesiyle -yani kitlesel imha süreci tamamlandığında- İsrail’in bölgeyi "ABD'ye devredeceğini" açık açık söylemesi ABD’nin niyetini gayet net bir şekilde ortaya koyuyor. Maalesef bu kabadayı devleti etkileyebilecek ya da geri adım attırabilecek   hiçbir güç şuan için yeryüzünde bulunmuyor. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt  teklif edilenin, inşaat sırasında "geçici olarak" başka bir yere yerleştirilmeleri olduğunu savunsa d...