Kayıtlar

“Amerika’nın egemen sınıfının sevdiği savaş suçlusu Henry Kissinger”

  “ Amerika’nın egemen sınıfının sevdiği savaş suçlusu Henry Kissinger” Karanlıklarda uyumasını temenni ettiğim kişi ABD Eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ’dan başkası değil merak etmeyin.. Kalın özlükleriyle gazetelerin birinci sayfasından düşmeyen Kissinger ’ın ölümü kendi ülkesinde üzüntüyle karşılanmış olabilir ama kendi “haydut devlet”i onun ölümüne yas tutadursun onun mazlum milletlerce   zulümlere, soykırımlara ve katliamlara dolaylı dolaysız katkı sağlayan biri olarak hatırlanacağı kesin. Bu savaş suçlusu adamın Dünya’nın şuan ki çekilmezliğine olan katkısını tarihi okuyanlar az çok bilirler. Zaten “Irak kasabı” Eski Başkan George W. Bush ’un, bu şahsın ölümünden sonra “Amerika dış ilişkilerdeki en güvenilir seslerden birini kaybetti" şeklinde üzüntülerini sunmasının ve yas tutmasının sebebi de mazlum kanlarıyla doldurdukları kadehlerini tokuşturmalarından dolayıdır. İşin tuhafı Çin’in ve halkının bu şahsın ölümünden sonra üzüntülerini paylaşıp yas tutmas...

Dünden Bugüne Türkiye-İsrail ve ABD İlişkilerinden Kesitler

  Dünden Bugüne Türkiye-İsrail ve ABD İlişkilerinden Kesitler Tarih 23 Şubat 1996’yı gösterdiğinde Ortadoğu’nun en suçlu ülkesi olan İsrail’le bir anlaşma yapmıştı. Bu anlaşma için bazıları “stratejik kayma” yorumunda bulunmuş bazıları da “rasyonel politika” şeklinde değerlendirme yapmıştı. Ama ne var ki anlaşmadan Yüce Meclis’in vekillerinin bile doğru dürüst haberi yoktu. Özellikle askeri alandaki içeriklerini kimse bilmiyor sadece Anlaşma’nın altına imza atanlar anlaşmayı kamuoyuna “anlaşma rasyonel politikamızın bir sonucudur” şeklinde   tanıtmaktan başka bir şey söylemiyorlardı.Anlaşmanın ğitimle ilgili olduğu sıklıkla dile getiriliyordu. İlginç olan nokta; anlaşmanın imzalanması ile  İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah üslerine yönelik başlattığı operasyonun aynı zamana dek gelmesiydi. Bu “tesadüfi(!)” olayların perde arkasını merak eden millet vekilleri Meclis’te ardın sıra soru önergesi veriyor ve rahatsızlıklarını dile getiriyorlardı. Bizimkiler anlaşmanın ha...

İsrail’e “Katil” Diyen Biz Değiliz;Kendi Kutsal Kitapları..Yahudiler..

  İsrail’e “Katil” Diyen Biz Değiliz;Kendi Kutsal Kitapları.. Yahudiler.. Yahudiliğe göre insanlık Âdem’in ve Nuh’un soyundan gelmektedir. İnsanlığın ilk atası Hz.Adem’dir. Hz.Adem’den Hz. Nuh’a kadar on nesil geçmiş, bu süreçte insanlar arasında fesat meydana gelmiştir. Tanrı insanları uyarmak için Nuh’u göndermiş ve ilahi hitaba uymamaları üzerine onları tufan ile cezalandırmıştır. Tufan olayıyla bütün canlılar yok olmuş, sadece Hz.Nuh ile üç oğlu ve eşleri gemide kurtulmuşlardır. Ondan sonraki süreçteyse bütün insanlık onlardan türemiştir. Bu nedenle Yahudi kaynakları Nuh’u insanlığın Hz. Âdem’den sonra ikinci atası olarak görmüşlerdir. Hz. İbrahim’in kurallarına nasıl uyulması gerekliyse Hz. Nuh’un kurallarına da uyulması gerekiyor. Hz. İbrahim peygamberliğini aldıktan sonra   İbrani ulusunun ilk tohumları atılmış ve bu tohumlar H Musa ile yapılan “Sina Ahdiénde” yeşererek ulus olma süreci tamamlanmıştır. Sina Ahdi’le (Sina vahyi) İsrailoğulları Nuhoğulları statüsü...

Tarihte yanlış yönetilen barış dönemleri bir anda büyük savaşlara dönüşebilir.

  Güçlü olanın tarihi de geleceği de belirleme yetkisini kendinde gördüğü bu dünya düzeninin değişmesi için “yeni bir sıfırlamaya” ihtiyaç duyulduğu artık bir gerçek Tarihte yanlış yönetilen barış dönemleri bir anda büyük savaşlara dönüşmüştür. Birinci Dünya Savaşı bittiğinde dünyanın bir daha böyle büyük bir felaketle karşılaşılmayacağı 20.yüzyılın kırılma noktasının kırıldığı umuluyordu. Ama bu “iyi zan” oldukça kısa sürdü. Adı “barış anlaşması ”yla başlayan bir dizi anlaşmalar, sözüm ona barışı korumak için kurulan Cemiyet-i Akvam’ın çifte standartları, bırakın barışı korumayı yeni bir dünya savaşının kapısını araladı. Mesela I. Dünya Savaşı sonunda imzalatılan Versailles Barış Antlaşması’nın ağır şartları Alman halkında büyük bir travmaya sebep oldu ve bu travma etkisini iyi kullanan Hitler de bundan istifade edip maceracı kişiliğini önde tutarak yayılmacı bir politika izledi ve Polonya’yı işgali ile 2.Dünya Savaşı’nı başlatan adımı attı. Barışı korumakla görevli Cemi...

Biden’ın Yahudi Sempatizanlığı Nerden Geliyor?

  Biden’ın Yahudi Sempatizanlığı Nerden Geliyor? Biden’ın İsrail’e verdiği destek Amerikan devlet politikasından da öte bir nedene dayanır. Kendisi çocukluk dönemlerinden beri Yahudilerle   beraber uzun vakitler geçirmiş ve adeta onların sofralarında yedikleriyle büyümüş biridir. 50 yıl öncesinde Biden’ın Yahudi cemaatlere yaptığı sık ziyaretler muhtemelen onu Yahudi sempatizanı haline getirmiştir. Aslında ailesi muhafazakâr bir Protestan yani Evanjeliklerdendir. Zaten Evanjeliklerin tarihinin dayandığı Luther’e baktığınızda kendisi sıkı bir Yahudi sempatizanıdır. Bazıları bu semapatizanlar için   “Puritenler” tabirini kullansalar da bunun karşılığı tam olarak bu değil ama yine de Puritenler de dememizde bir sakınca yok. Biden’a dönersek; The New York Times’daki bir analizde 20 yıl önce Kudüs'teki King David otelinde Siyonist Yahudilerle günlerce   uzun ve gizli görüşmeler yaptığını anlatır. Hatta gazetecilerin uzun günler boyunca otelden çıkmayan Biden’ın (o d...

Siyonist barbarlığına ilham veren Haham

Resim
  Siyonist barbarlığına ilham veren Haham "Korkmayın! Öldürdüğünüz insanlar kökünden sökülmesi gereken dikenler gibiydi.” Siyonist Yahudilerin neden bu kadar acımasız olduklarını az çok sağdan soldan duyma bilgilerle biliyoruz. Ama bu nefretin “mutfağına” indiğimizde orda hazırlanan ve olgunlaştırılan nefret tohumlarından bir örnek bile sizi şaşırtmaya yeter. Haham Tzvi Yehuda Kook; Siyonist Yahudilerinin gözdesi. İsrail'in ilk Hahambaşı 'nın tek oğlu. Babası (1914’lerde) Amerika’daki Ortodoks Yahudilerin kurduğu örgüt olan Agudath İsrail ‘in önde gelen isimlerinden. Şimdi kendisi de babasının aşırılığından nasiplenmiş şekilde İsrail’de ekran ekran, radyolarda mikrofon mikrofon dolaşıp tüm nefretini ve gaddarlığını kendi halkına aşılamaya çalışıyor. Kook İsrail’de, kendi devletlerinin terör faaliyetlerini eleştirenlere çok sert çıkıyor ve dediğim gibi mutfakta olgunlaştırdığı “nefret” tohumlarını onları üzerine serpiyor;olur da birinde yeşerir diye.. Onlarca rady...

“Ortadoğu’yu şekillendireceğiz” diyen İsrail’in hiçbir stratejisi yok;öldürmek dışında!

  “Ortadoğu’yu şekillendireceğiz” diyen İsrail’in hiçbir stratejisi yok;öldürmek dışında! İsrail ve medyası Gazze’de sözüm ona HAMAS’ı bitirmek için her gün yeminler ediyor. Ama şu ana kadar olası bir Gazze başarısı sonrasına dair hiç ir planlarının olmadığını kendi kaynakları açık açık söylüyor. Üstelik harap olmuş bir Gazze’yi nasıl yönetecekleri konusunda… Şu anda dahi   ölüm kokan öfkelerinden dolayı sağlıklı bir strateji kuramadılar. Tek bir stratejileri var; bombalar, öldürebilecekleri kadar Filistinli, azaltabilecekleri kadar nüfus. Bu nedenle   “Demirden Kılıçlar Operasyonu” kod adlı askeri harekatı, İsrail'in geçmişte Gazze'de gerçekleştirdiği hiçbir şeye benzemeyen bir vahşete sahip olacak. Sergiledikleri vahşetle bölge insanının tamamını Mısır sınırına itecekler ve sözüm ona HAMAS’la baş başa kalacaklar. Ama o denli vahşileşmişler ki, halkı yönlendirdikleri ve güvence verdikleri “güney”de dahi halkı katletmekten çekinmiyorlar. Yüzbinlerce insanı dar bir a...