Kayıtlar

İran Hürmüz Boğazı’nı Kapatabilir mi?

  İran Hürmüz Boğazı’nı Kapatabilir mi? Amerika 1979’da Pehlevi’nin devrilmesinden bu yana ilk kez İran’a doğrudan bir saldırı gerçekleştirmiş ve o meşhur B2 Bombardıman uçaklarıyla İran nükleer santrallerini vurmuştu.   Bu saldırı sürecinde 125 uçak İran’ı yanıltmaya yönelik bir dizi faaliyetlerde bulunmuştu. Yani operasyona katılan uçak sayısı bazı kaynaklara göre 125 bazı kaynaklara göre de 130’du. Tabi İran bu saldırıya karşı misilleme yapmasa olmaz. Bunun için Hürmüz boğazını kapatmak da dahil bir çok seçeneğe sahip olduklarını söylemişti İran Dışişleri Bakanı. Ve İran saatler önce Katar’daki Amerikan üssüne bir misillemede bulundu. Tabi bu misilleme   zarar vermekten ziyade kendi halkına mesaj içeren sembolik bir saldırıydı.   Bu benim yorumum değil, İranlı yetkililerin söylemiydi. İranlı yetkililer yapılacak misillemenin sembolik olmasına özen göstereceğiz demişlerdi bazı haber ajanslarına. Peki Amerika bu “sembolik misillemeye” sembolik olmayacak bir ...

B2 Gizli Bombardıman uçağı ne zaman ve hangi sebeple üretildi?

Resim
  B2 Gizli Bombardıman uçağı  ne zaman ve hangi sebeple üretildi? Bu günlerde Amerika’nın B2 Bombardıman uçakları gündemde ve   geldi gelecek derken bazı yabancı basında bu uçaklardan birinin gizlice geldiği ve belirtilen mekana konuşlandığı yazıldı. Merak ettim bu B2 Bombardıman uçağını ve ufak bir araştırmaya koyuldum..Tabi burada uçak mühendisliği literatürünü kullanacak değilim ama yine de üretimine neden ve ne zaman başladığına yönelik   edindiğim bir takım bilgileri paylaşmak isterim.. “Northrop Grumman B-2 Spirit” yani Türkçeye çevirisi   sanırım  Gizli Bombardıman Uçağı.Aslında uçaksavarları engellemek veya uçaksavar mermilerinden gizlenmek için tasarlanmıştı. 1980'lerin sonlarında konsept çizimleri ortaya çıktığında bazı havacılık dergileri, uçağın ön ve arka kısmının neresi olduğunu uzun süre tartışmışlar. Hatta en yoğun tartışma “kuyruğu olmadan nasıl dönebildiği, nasıl manevra yaptığı” konusu idi. Peki uçağın üretim fikri nasıl ortaya ç...

Nükleer silah yalanının altında yatan gerçek ne?

  Modern ve Eski savaşların bir çoğu yalanlara dayanır Nükleer silah yalanının altında yatan gerçek ne? Geçenlerde uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Rafael Grossi İran’daki Nükleer silah üretimiyle ilgili “ nükleer silah programına dair kesin bir kanıtı olmadığını”   söyleyerek İsrail saldırganlığının nedenlerini çürütmüştü. Tabi Grossi’nin bu tespiti İsrail ve Amerika’daki Neoconların çok hoşuna gitmedi. Zira savaşla her şeyi elde etmenin mümkün olacağını düşünen bu kesim için Irak işgali öncesinde olduğu gibi kamuoyunun zihnine işlenecek “romantik ve hümanist” bir gerekçe gerekiyordu ve nükleer silah bu gerekçeler arasında en dehşet verici olanıydı. Aslında nükleer program İran'ın nükleer programı 1950'lerde Pehlevi hanedanı döneminde ABD desteğiyle başlamıştı.   Tabi Pehlevi Hanedanı Amerikan çıkarlarını gözeten bir politika güttüğü için bu noktada sıkıntı yoktu. Ne zaman ki devrim gerçekleşti, işte o zaman   Amerikalılar kendilerinin oluşturduğu nükleer p...

İran’da kukla devlet planı İran’ın tüm komşuları için büyük tehlike.

  İran’da kukla devlet planı İran’ın tüm komşuları için büyük tehlike. . Netanyahu’nun aylar önce “Başkan Trump ile yakın çalışarak haritayı daha da iyi bir şekilde yeniden çizebileceğimize inanıyorum." Şeklinde dile getirdiği planı şu   ana kadar çok da istediği gibi uygulanma zemini bulmasa da   İran için kafasından geçenin başarılı olması için oldukça ısrarlı ve gözü dönmüş şekilde hareket ettiğini hepimiz görüyoruz. Bunun için siber saldırı imkânlarından tutun F35,HERMES 900 gibi insanlı insansız son teknolojik donanıma sahip saldırı envanterlerini kullanan Netanyahu İran’ın bu kadar dayanabileceğini hiç tahmin etmemiş olmalı ki “"İran halkının, şeytani ve baskıcı rejimden kurtulması için ayağa kalkarak bayrağı ve tarihi mirası etrafında birleşmesinin zamanı geldi"  diyerek MOSSAD’ın İranlı aparatlarını devreye almaya ihtiyaç duydu. Zaten meselenin Nükleer veya zenginleştirilmiş uranyum stokunu yok etmek değil İran’da kendisi için kukla olacak bir devl...

Bir mercimek çorbasına İran'a casusluk yapan İsrailliler

Bir mercimek çorbasına İran'a casusluk yapan İsrailliler.. İran’ın MOSSAD tarafından yıllar öncesinden “işgal” edildiğini sanırım hepimiz biliyoruz. Bu mesela söz konusu olduğunda İran’ın eski Cumhurbaşkanı Ahmed-i Nejad’ın “istihbaratı Mossad’dan temizlemek için kurduğumuz birimin başındaki kişi de Mossad ajanı çıktı” cümlesinin yer aldığı röportaja atıfta bulunuruz. Evet Mossad sadece İran istihabaratını “işgal” etmiş değil,devleti de işgal etmiş durumda. Öyle ki bu günlerde Mossad'ın Tahran topraklarının derinliklerine "hassas güdümlü silahlara" sahip sistemler yerleştirdiğini, dahası bu sistemleri "İran'ın füze sistemlerinin yakınındaki açık alanlara yerleştirdiğini ve ayrıca baka derinliklerde de gizli Mossad üslerinin olduğunu söyleten Mossad elemanları oldu. Aslında 200 uçak meselesi bir aldatmacadan ibaretti..İran’ı vuran esasında Mossad’ın gizli denilebilecek üslerden ateşlenen silahlarıydı. Peki ya İran? Birkaç yıl öncesinden başlayarak İ...

2.Bayezıt neden Yahudileri yok olmaktan kurtardı?

  2.Bayezıt neden Yahudileri yok olmaktan kurtardı? Bu yazım da konuyla ilgili hamasetten uzak tarihi bilgilere yer   vermeye çalıştım. Yazıyı yazarken notlarımı gözden geçirip araştırma yaptığımda ilginç bilgiler ve acı dolu hikayelerle karşılaştım   ama tabi ki hikayeden çok tarihi bilgilerle donanmış bir yazı olmasına   dikkat ettim. Bence bu birkaç sayfada net bilgi sahibi olacak ve keyifle okuyacaksınız. Umarım dediğim şekilde olur.. 468 yılında Vizigotlar’n Toledo şehrini kurmasıyla başlayan ve Latince olarak Hispania olarak isimlendirilen İspanya’da, Kral Witiza’nın ölümü üzerine taht mücadelesi başlaması ve Kralın küçük yaştaki oğlu Achila (Aşil)’in Müslümanlardan yardım istemesiyle 710’da Tarif bin Mâlik’in emrindeki 500 kadar askerle İber Yarım Adası’na çıkarma yapmasıyla Müslüman hakimiyetinin temeli   atılmış ve Tarık Bin Ziyad’ın   “Cebelü’l-Feth” karargâhını kurmasıyla da     hakimiyet sağlanmış, Vizigotların belinin kırılma...

Trump bir taşla iki kuş vurma hesabında..

  Trump bir taşla iki kuş vurma hesabında.. Trump ilk döneminden çok da ders çıkardığını sanmıyorum. En azından yapmak istediği reformların yol ve yöntemlerine yönelik bilgi ve tecrübeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mücadelesini irdeleyerek edinebilirdi. Zira   dışardan bütüncül bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sessiz devrimlerinin ne denli önemli olduğu rahatlıkla anlaşılır. Bakmayın siz trollerin “ne yaptı ki!” gibi   sözüm ona sessiz devrimleri itibarsızlaştıran cümlelerine.. Biz Trump’a dönelim.. “Göçmenler tarafından işgal edildiğine” inanan Trump’ın “gel-git”li politikası aslında olayların başlaması için bir açık kapı niteliğindeydi. Örneğin vergi konusunda oldukça zikzaklı bir yol izlemesi bile onun kararlılığının, güvenirliliğinin sorgulanmasına sebep oldu ve bu da Trump karşıtı küreselci derin devletin aparatlarını hareketlendirdi. Tabi ki her olayda olayların ya da tepkilerin nedeni olarak “küreselci,derin devlet ya da dış güçleri”   göstermek doğr...