Kayıtlar

Savaşla başaramadıklarını siyasi baskıyla hiç başaramayacaklar.

  Savaşla başaramadıklarını siyasi baskıyla  hiç başaramayacaklar. Trump’ın ne dediğini burada tekrar tekrar yazmamın bir anlamı yok.Dış politikayı biraz olsun takip edenler bilgi sahibidirler zaten..Şimdi asıl mesele Trump gibi çılgın   ve tehlikeli bir liderin Filistinlileri Gazze'den sürerek Gazze   topraklarını İsrail'e verme önerisine karşı olan dünya liderlerinin ya da devletlerinin ne yapabileceği?   Onlara (Gazzelilere) sözüm ona refah içinde bir yaşam vaad eden Trump’ın daha da ileri giderek, çatışmalı sürecin sona ermesiyle -yani kitlesel imha süreci tamamlandığında- İsrail’in bölgeyi "ABD'ye devredeceğini" açık açık söylemesi ABD’nin niyetini gayet net bir şekilde ortaya koyuyor. Maalesef bu kabadayı devleti etkileyebilecek ya da geri adım attırabilecek   hiçbir güç şuan için yeryüzünde bulunmuyor. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt  teklif edilenin, inşaat sırasında "geçici olarak" başka bir yere yerleştirilmeleri olduğunu savunsa d...

Ticaret Savaşı Siber Savaşına Dönüşmüş Durumda

  Ticaret Savaşı Siber Savaşına Dönüşmüş Durumda Trump’ın gelmesiyle Çin ile olan ticaret savaşı doruk noktasına ulaştı. Geçtiğimiz günlerde Trump yönetimi Çin’le yapılan ticarette bazı tarifeleri değiştirince Çin de bundan elbette geri kalmadı. Ama tabi iş, sadece ticaret savaşlarıyla sınırlı kalmış görünmüyor. Sıcak savaş öncesinin son savaş çeşidi de deneniyor: siber savaş.. Ekonomi ve dipolaması nezaket ve kurallar şimdilik rafta. Bilgisayar casusluğu ve hayati sistemleri bozmaya yönelik girişimler sessiz sedasız ama etkili biçimde sürüyor. Bu girişimler “küresel kontrol” mücadelesinin bir yansıması elbette. Dijital çağda dijital savaş olmazsa iki küresel güç için ayıp olur. En azından insan ölümlerine neden olan sıcak savaş öncesi bu alanda bir gövde gösterisi, çağın olmazsa olmaz mücadelelerinden biridir. Çin’i “Çin malları”nın kalitesizliğine bakarak hafife almayın; Çin, yalnızca bilgi ve verilere erişmekle kalmayıp, aynı zamanda ABD ve diğer Batı ülkelerindeki kri...

ABD Kongresi Gazze'de Prezervatifler İçin 50 Milyon Dolar Fon Sağladı

  ABD Kongresi Gazze'de Prezervatifler İçin 50 Milyon Dolar Fon Sağladı Küreselci çete konu Müslümanlar ve Müslümanlar içinde Gazze ya da Filistin olduğunda saldırıyı en namahrem yerlerden yapabiliyorlar. Tabi bunun dışında başlığı okuduğunuzda 50 bin insanın öldüğü ve milyonlarca insanın gıdaya ihtiyaç duyduğu bir coğrafyada bu vicdansız çetenin önceki Başkanı’nın   prezervatif temin etmekte, yen gelenin bunları askıya almaktaki amaçları ne olabilir? Şimdi biraz konunun derinine inelim.. Kısa bir süre önce bildiğimiz üzere ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk kararnamelerinden biri, yabancı ülkelere yapılan yardımların dondurulmasıydı. Sadece iki ülke bu yardımların dışında;İsrail ve Mısır.. Trump, bu kararnameleri imzalarken ABD’nin artık Amerikalılara fayda sağlamadan düşüncesizce para dağıtmayacağını açıkça belirterek imzalamıştı. Trump Biden yönetiminin ekonomik enkazını kaldırırken enkazından altından çıkan ilginç bir yardım(!) göze çarptı: Gazze’ye 50 milyon dolar ...

.. İsrail yayılmacılığı Orta Doğu’yu özüne döndürebilir..

  .. İsrail yayılmacılığı Orta Doğu’yu özüne döndürebilir.. Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra İngiltere ve Fransa Ortadoğu’da kukla devletleri oluşturmuşlardı. Bu kukla devletlerin kukla liderleri üzerlerine düşen görevleri gayet muntazam şekilde yerine getiriyorlardı. Kendileri saltanat sürerken coğrafya halkı bir trajedinin içine sürükleniyordu. Osmanlı Devleti, İngiliz diplomat Sykes ile Fransız diplomat Pico'nun vardığı anlaşmalara göre bölünmüştü. Sykes-Picot Anlaşması daha sonraki birçok sorunun ve bu trajedinin temeli oldu. Aslında bu anlaşmalar Araplardan, özellikle de Müslümanların kutsal mekanları olan Mekke ve Medine'ye yasal olarak sahip olma hakkına sahip olan Haşimi hanedanından gizlenmişti. Haşimi hanedanı bu haberdar olmadığı   bir anlaşmanın “yürütücüsü” ya da “yürütme organı” konumunda idi. O nedenle İngilizler tarafından dindaşları Osmanlı’ya karşı kışkırtılmış ve bu girişim sonuç vererek hanedanın “yürütme organı” olarak ilk görevi başarıyla yerine ge...

Alman tarihinin yüz karası: Auschwitz

  “Tek çıkış yolunuz krematoryum borusu” Alman tarihinin yüz karası: Auschwitz Auschwitz Polonya’nın   Krakow şehrine yakın bir yrleim yerdir. Onu dünyaca ünü yapan ise Nazilerin en büyük toplama, imha ve   sistematik katliam kampı özelliği taşımasından kaynaklanır. Bu kampa Avrupa’nın çeşitli yerlerinden getirilen 1,3 milyon insan yerleştirilmiş ve öncelikle zorunlu çalışmaya tabi tutulmuştur. Raporlara göre yaklaşık 900.000 kişi kampa geldikleri anda doğrudan gaz odalarına gönderilmiş ya da vurularak öldürülmüştür. Geri kalanlar ise yetersiz beslenmenin yanında ağır işlerde çalıştırıldıklarından ağır hastalıklara yenik düşüp ölmüşlerdir. 27 Ocak 1945'te Kızıl Ordu bu kamplara girdiğinde hayatta kalan mahkum sayısı 8000 civarındaydı. Tabi Kızıl Ordu’nun kampa girişi de kolay olmadı. Almanlar kampların her noktasına mayınlar döşemiş döşemiş ve tuzaklar kurmuşlardı. Kızıl Ordu’da görev yapan 1.Ukrayna Cephesi askeri konseyi üyesi General Konstantin Krainyukov...
Resim
    “Siyasette dine yer verenlere İslamcı ve kökten dinci deniyor. Ancak İsrail ile ilgili bu tür yargıları hiçbir zaman duymayacaksınız.” Fransız siyaset bilimci Francois Burgat röportajı.. Geçenlerde Fransız siyaset bilimci Francois Burgat ile yapılan bir söyleşiye dek geldim ve hu söyleşiyi alıntılayarak burada yazma ihtiyacı duydum. Aslında benzer şeyleri İslam dünyasının her köşesinde ve her sıradan insanın ağzında duyarız ama aynı ifadeleri gayri Müslüm birinin ağzından duymak ve üstelik bu kişi ülkesinin akademik dünyasında ciddiye alınan biyiyse o ifadelerin değeri ve etkisi tatbikî daha farklı. Burgat’ın “Filistin için yeni bir dönem” başlıyor adlı   yazısından esinlenerek kendisine sorulan ilk soru şuydu: “Hayatınızı Arap dünyası ve Orta Doğu'da çalışmaya adadınız, bu da sizi bu alanda uzman kılıyor. Filistin tarihinde yeni bir dönem ne anlama geliyor?” Soruya Burgat’ın uzun ama içinde oldukça anlamlı cümleleri içeren cevabı şu şekilde: “Sakıncası yo...

Gazze Günlüğü

Resim
  "Silahları test etmek için laboratuvar fareleri gibi kullanılıyoruz" Gazze Günlüğü Rami Abu Jamous, Orian 21 için günlük notlarını yazıyor.. Kendisi "Gaze Press" bürosunun kurucusuydu.   Filistinli gazeteci, 'Orient X XI' web sitesi ve çeşitli televizyon kanalları için haber yapıyor.. Eşi ve iki buçuk yaşındaki oğlu Velid'le birlikte Gazze’deki dairesini terk etmek zorunda kaldı ve Refah’a sığındı.   Günlük olaylarını not alıp yayılamaya devam ediyor. “Şu anda Gazze halkının genel eğilimi iyimserlik yönünde.” Diye notuna ekliyor. Şimdi onun sözlerine veya günlüğüne   katkısız yer ver verelim: “İnsanlar savaşı durdurmak için çaresiz durumdalar. Trump'ın savaş bitmezse kıyametin kopacağını söyleyen sözlerine güveniyorlar. Bu söz, başta Hamas ve Netanyahu olmak üzere Filistinlilere yönelik bir mesaj olarak değerlendiriliyor. İşletme sahiplerinin, İsrail saldırısının sona ermesini öngörerek, ateşkes sonrası ithal edilecek birçok mala ye...