Kayıtlar

Sezar Ve Kleopatra

                                                 Sezar Ve Kleopatra   Bu ikisi birçok filme diziye veya dedikoduya konu olmuştur. Ama ben filim veya dizi senar yosuyla, dedikodularla değil tarihin gerçekte bize anlattıklarıyla ilgileniyorum.   Özellikle film cenneti Hollywood’un dekolteli en çekici kadını olarak lanse edilen Kleopatra esasında hiç de çekici bir kadın değildi bize aktarılan ciddi tarihi kaynaklara göre. Ancak dahi bir siyaset kadını olduğunu söylemek lazım. Bizi ilgilendiren kısım da burası.   Roma’nın gittikçe zayıflayan gücünden istifade ederek Kraliçesi olduğu ve yine Roma İmparatorluğu gibi çöküşün eşiğinde olan Ptolemaios Krallığı’nı, hayatı boyunca nasıl ayakta tutacağının uğraşı içinde olmuş bir Kraliçeydi Kleopatra.   Her ne kadar tüm uğraşı sonuçsuz kalsa da, hatta başarısızlıkla neticelense de o, gözlerine fa...

Fransa Ve Nijer’in Devrik Lideri Mohamed Bazoum

  Fransa Ve Nijer’in Devrik Lideri Mohamed Bazoum Geçtiğimiz aylarda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Fransa’nın Afrika siyasetinde bir değişikliğe gittiğini belirtmiş ve Fransafrik'in bittiğini ima eden cümleler kurmuştu. Ancak Nijer’de yaşananlara bakılırsa Fransafrik'in bittiğine dair bir işaret yok. Biliyorsunuz “Fransafrik”   Fransa’nın Afrika'ya müdahale projesini ifade eden bir tabir.. Fransız askerlerinin özellikle Sahra-altı ülkelerinden peyderpey geri çekilmesiyle bu projenin rafa kaldırılması Macron’un gündemindeydi. Sözüm ona sömürgeci geçmişinin ayıbını mütevazı geleceğiyle örtmeye çalışacaktı. Ama huylu huyundan asla vazgeçmedi ve Fransa sömürgecilik zihniyetini istese de terk edemedi. Fransa’nın Afganistan’ı olarak bilinen ve Sahra-altı ülkelerini ifade deden   “Sahel Bölgesi”nden askeri güç olarak çekilmesi aslında orada olup bitenlere kayıtsız kalacağı anlamına gelmiyordu; nitekim Nijer’de yaşananlar Fransa’nın kayıtsız kalmadığını bize göster...

Bir “Aptal Tanıma Sistemi”niz Var mı?

  Bir “Aptal Tanıma Sistemi”niz Var mı? Dolandırıcıların,hırsızların,yan kesicilerin cirit attığı ve de altın çağını yaşadığı günümüzde kendinizi aptal yerine koyduğunuz oluyordur zaman zaman. Ama endişelenmeyin aslında aptal olan siz degillsiziniz ya da ben   değilim.  Yine endişelenmeyin çünkü Amerikalı bir milyarder olan JB Pritzker bir konuşmasında size kendinizce bir “aptal tanıma sistemi” oluşturabilmeniz için yardımcı oluyor. Yardımcı olduğunu söylemem tam yerinde bir söylem olmadı esasında ama en azından kişinin “aptal tanıma sistemi” denilen bir sisteminin olması gerektiği fikrini vermiş oldu. Konuşma metninden anladığım kadarıyla bu gün kendi ülkesinde “yok artık!” dediğimiz nicelerinin parlamentoda kendilerine yer bulabildiğinden şikâyetle yapıyor konuşmasını. “George Santos gibi bir hayalperest, başarılı bir şekilde hükümete girmeyi başarması”ndan hareketle başka ülkelerdeki örnekleri ekliyor. Mesela “Marjorie Taylor Greene gibi bir hayalperestin bil...

Post-Modern Kolonyalizm/Neo-Kolonyaliz

  Post-Modern Kolonyalizm/Neo-Kolonyaliz Biz sömürgeleşmekten bahsederken bazıları askeri güç kullanarak yapılan    “eski sömürge geleneği”ni kast ettiğimizi zannederek “olur mu öyle şey, hangi çağda yaşıyoruz” diye akıllarınca bilmişlik taslamaktan geri durmazlar. Aslında bizim Neo-Kolonyalizm dediğimiz yeni sömürge zihniyetinin hedeflediği de tam da bu; zira sömürdüklerine ”Olur mu öyle şey” dedirtmek sömürgeciler için hedefe ulaşmanın ilk ve önemli basamağı olmuştur. O nedenle   “Neo-kolonyalizm”i biraz açmakta fayda var;Neo-kolonyal sistemde eskinin askeri müdahalesiyle direk bir sömürgeciliğin yapılmadığını, bunun yerine "kapitalizmi, kürrselleşmeyi, "kültür emperyalizmini"   k ullanarak dolaylı ve zamana yayarak daha profesyonelce yürütülerek hissettirmeden yapıldığını anlatmakta da.. Günümüz dünyasında her devletin, her milletin, hatta her bireyin birbirlerine bir şekilde bağımlı kılındığı ve adına da “küreselleşme” dendiği bu dünya düzeni(Gloabal...

Bir Varmış Bir Yokmuş Evvel Zaman İçinde Türkiye’de “Aydın Sanatçılar” Varmış..

  Bir Varmış Bir Yokmuş Evvel Zaman İçinde Türkiye’de “Aydın Sanatçılar” Varmış.. Muhalefeti destekleyen sanatçılar “aydın sanatçılar” ve “ülkenin aydınlık geleceğini belirleyenler” de onlar, iktidarı destekleyenler “karanlıklarda yürüyen” ve “ülkenin geleceğini tehlikeye atan” sanatçılarmış.. Bu “aydın sanatçılar”, öyle bir “aydınlar”mış ki, vaktiyle AKM’nin yıkılmasını yeniden inşa değil de “Atatürk adını ortadan kaldırmak için” yapıldığını ön görecek kadar aydınlarmış! Bu “aydın sanatçılar” o kadar aydınlarmış ki halk için üretir ve ürettiklerinden gereğinden fazla kazanç sağlamazlarmış.   Ne yalıları varmış, ne lüks jipleri ve ne de villaları; emekçi halk gibi sıradan bir evde sıradan kahvaltılarla güne başlar ve semt pazarlarından giyinirlermiş..Işık olmak için önce kendilerinin yanması gerektiğinin farkındalarmış.. O kadar aydınlarmış ki   neyin ak neyin kara olduğuna sadece onlar karar verirlermiş..Kendileri ışık olunca gölgelerin kendilerini takip edecek...

Amerika Sömürgesi Almanya ve Bağımsızlık Yolundaki Türkiye

  Amerikan Sömürgesi Almanya Sömürgeci bir devlet aynı zamanda başka bir devletin sömürgesi olabilir mi?   1929 yılında Wall Street Borsası’nın çökmesiyle sanayileşmiş kentleri vuran büyük bunalım, kentlerde işsizler ve evsizler ordusu yarattı.  Buhrandan en fazla etkilene ise Almanya olmuştu. Sanayisi durdu, işsizlik rekor seviyelere ulaştı, çuvalla dolusu Alman Markları soba tutuşturmalarında kullanıldı. Bu noktada Amerika’nın Alman sömürüsü başladı. Bu sömürü bildiğimiz anlamda bir klasik sömürge mantığıyla yapılmadı; Amerikan pastasının kremasını oluşturan ve İngiltere’yi oluşturan kavimlerden sadece biri olan Anglo-Sakson ların o meşhur “mandater sistem” dedikleri sistemin daha modern versiyonuyla yapıldı. Alman halkının sefil hayatına son veren veekonomik göstergesini   –0,5’lerden 3,1’lere kadar çıkaran Hitler, zamanla hırsına yenik düşüp   ülkenin tüm demokratik kurumlarını ortadan kaldıran bir hataya düşünce hem kendi sonunu hazırladı hem de dün...

KULEDEKİ PRENSLER

Resim
  KULEDEKİ PRENSLER İlginç Bir Taht Mücadelesi Kuledeki prenslerin hikayesi şöyle : IV.Edward öldüğünde büyük oğlu daha 12 yaşındaydı.Kendi başına yönetebilecek yaşa gelene kadar birinin ona İngiltere'yi yönetmesinde yardımcı olması gerekiyordu. Edward kardeşi Richard'ın küçük çocuk için kral naibi yani vekili olması için gereken evrakları bırakmıştı. Ancak küçük Edward’ın Annesi ve anneannesinin erkek kardeşleri yeni krala yönetiminde kendileri yardımcı olmak istiyorlardı.O yüzden İngiltere'nin kuzeyinde iyice uzakta olan ve Richard’a 4.Edward'ın öldüğünü söylemediler. Küçük kralı hemen Londra'ya getirip taç giydirme planı yaptılar genç Edward taç giyer giymez kendi yardımcılarını seçebilirdi. Ancak Richard'ın arkadaşlarından biri olan biteni gördü ve acele olarak Richard'a haber gönderdi.Richard ve adamları yolda taç giyme töreni için Londra'ya giderlerken Edward, Edward’ın hizmetkarları Ve yöneticisi ile karşılaştı ve Richard Edward gelir gelmez ...