Kayıtlar

Kırmızı İbikli Küçük Tavuk

  Kırmızı İbikli Küçük Tavuk ABD ve İngiltere’de ilkokul çocuklarına okutulan Rus kökenli bir halk masalı var. İngiltere’de -hatta eğer doğruysa   Avrupa ülkesinde ve ABD'de okullarda zorunlu olarak okutuluyormuş- ilkokullarda okuma kitabı olarak okutulan "The Little Red Hen" kitabından alıntı yaparak bu masalı anlatayım: Zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı ibikli küçük bir tavuk varmış. Tavuk kendi yiyeceğini kendi bulur,bu güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat yaşarmış.   Bir gün buğday taneleri bulmuş ve bunları ekerek daha çok yiyecek elde edeceğini düşünmüş. Ancak nasıl ekeceğini bilmediğinden arkadaşlarından yardım istemiş: - Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ? Ördek cevaplamış: - Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim. Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadar buğday alırsın. Domuz oradan seslenmiş: - Ben de yardım edemem, ancak kahve ekersen ürünlerini ben satın alırım. Fare hemen atlamış: - Ben ...

“Çocukların Amerika Hakkındaki Tüm Gerçeğe İhtiyacı Var “

  “Çocukların Amerika Hakkındaki Tüm Gerçeğe İhtiyacı Var “                                                      The New York Times    “Çocukların Amerika Hakkındaki Tüm Gerçeğe İhtiyacı Var “   başlıklı bir yazıya yer vermiş. Bu yazıda “Devlet okulları çocukları Amerikalı yapmak içindir” benzeri onlarca uzun cümle var.   Asıl ilgimi çeken Amerika’da (Rüyalar ülkesi!) bir takım hatta bir çok kısıtlayıcı uygulamaların yasallaşmasına yönelik   eleştiriler.. Örneğin bir sivil toplum kuruluşu olan PEN America'ya göre, 36 eyaletteki yasama organları ırk, cinsiyet ve Amerikan tarihi hakkında öğretimi sınırlayacak 137 yasa tasarısı önermiş. Ayrıca Son iki yılda on dokuz sansür uygulaması yasalaşmış. Partiz...

Unutulan Dramlar... Savaşın Gölgesinde Kalan Krizler

  Unutulan Dramlar. Savaşın Gölgesinde Kalan Krizler Ukrayna Savaşının başladığı 24 Şubat’tan   bu yana dünyada bu krizi dışında herşeyin yolunda gittiğini düşünebilir dünya siyasetini takip etmeyenler. Oysa bu savaş, yakın zamana kadar eşi görülmemiş bir artışla özellikle Asya ve Afrika’yı ilgilendiren nice krizleri  gölgelemiştir.  Unutulan krizlerin sert rüzgarlarıyla yıkılan yuvalar artık dünya liderlerinin gündeminde değil.  Çünkü o liderler şimdilik ülkelerindeki lüks ya da rahat hayat standartlarının bir nebze düşüşünün derdine düşmüşler. Ama bu savaşın gölgesinde kalsa da milyonlarca insan ülkelerindeki kaosun adeta “adanmış kurbanları” olmaya devam ediyor. Yağmacı çetelerden tutun da devlet terörüne, ayrılıkçı çatışmalardan tutun da gıda paylaşımına kadar bir dizi insan hayatını doğrudan etkileyen olaylar artarak sürüp gidiyor. Nitekim “Heidelberg Uluslararası Çatışma Araştırmaları Enstitüsü”nün verileri, 2010'dan bu yana daha fazla iç savaş o...

Büyük Sıfırlama Projesi..

  Büyük sıfırlama Projesi  Global Reset Dünya Global Reset olarak bilinen “Büyük Sıfırlama projesi”nin aşamalarından geçiyor hızlıca. Esasında “Global rest” ya da “büyük Sıfırlama” fikri Covid salgını sırasında, salgın sonrasının dünya ekonomisini yeniden inşa etmek ve kapitalizmi yeniden tasarlamak üzerine inşa edilen bir fikir veya projeydi. Ama kapitalizmin yeniden tasarlanması sadece “ekonomik sıfırlama”yla olacak bir iş değildi. Nitekim Kapitalizmi daha ‘erdemli Kapitalizm’ haline getirmeyi amaçlayanların sahada nelere sebep olduklarını gördüğümüzde projenin ekonomiyle sınırlı kalmadığını rahatlıkla   görebiliyoruz. Bu projenin üreticilerinin, bize sunduğu içeriğe baktığınızda vaat edilenlerin, nasıl süslü cümlelerle ifade edildğini,-mesela küresel işbirliği, bölgesel kalkınma vs gibi albenisi olan ifadelerle- ve yapılacak olanların nasıl meşrulaştırılmaya çalışıldığını görürsünüz. Bu   meşrulaştırma çabasını aşağıdaki alıntıda görmek mümkün: “ Covid...

Sosyal Medya

  T rol fabrikaları aralıksız çalışıyor ve insanların nasıl algıladığını etkileyen 'bilişsel çarpıtma' yöntemleri en etkili biçimde uygulanıyor. Sosyal Medya Dünyada üç milyar insan, yani toplam nüfusun yüzde 40'ı sosyal medya kullanıyor. Bu 3 miyar insan gündelik stres ve sıkıntılarından kurtulmanın yolunu bu mecrada arıyorlar.Özellikle Twitter bu konuda sosyal mecralar arasında bir numara. Gerek sosyal hayatlarını gerekse siyasal yaşamlarını bu mecrada şekillendirmeye çalışan insan gurupları, zaman içinde bir çok kez hayal kırıklığı yaşamaya ve bunun sonucu olarak depresyon ve kişilik bozukluğu göstermeye meyillidirler. Özellikle Twitter’da -ister sosyal ister siyasal- kendi söylemlerine,düşünce biçimlerine taraftar bulmaya çalışanların, yani takipçi avına çıkanların büyük bir bölümü esasında   gerçek hayatta   yalnızlık çekmektedir. Kendilerini “tatmin” edebilmenin tek yolunun bu tür mecralar olduğunu düşündüklerinden olası bir elektirik kesimi veya şarj biti...

“Kara zihniyet”: Faşizm

  “Kara zihniyet”: Faşizm Faşizmin yüzü 1930'lar ve 40'lardan bu yana çok bir değişikliğe uğramadı; en azından karakter açısından. Belki değişen tek şey faşizmin modernliğe ayak uydurmasıydı. 2.Dünya Savaşı’ndan sonra Nazilerin ve İtalyan Faşistlerini iktidara getiren ortamı oluşturmak için küçük de olsa birtakım guruplar ortaya çıkmıştı. Ama umduklarını bulamamışlardı. Mesela 1948'de Oswald Mosley tarafından kurulan Birlik Hareketi ve 1968'de kurulan İngiliz Hareketi gibi gruplar 1930'ların taktiklerini kullanmak istediler. O dönemde de bir çoğu “ırkçı” bir göç karşıtı söylemine sarılmışlardı. Tıpkı bu dönemde olduğu gibi. O dönemde olduğu gibi bu sert faşist söylemlerle sokak haydutları oluşturmaya çalıştılar.Tıpkı bu dönemde olduğu gibi. Bu haydutlardan Mussolini’nin “Kara Gömleklileri” gibi bir yürüyüş bu konjonktürde pek etkili olmayacağından sokak sokak, esnaf esnaf gezip içlerindeki “kara nefret”lerini kusmayı tercih ediyorlar. Nerdeyse Dünyanın...

Üç harfli İngiliz piyonları: SAS

  Üç harfli İngiliz piyonları: SAS Emperyalist devletler “modern sömürgecilik dönemi”nde bile karakter(sizşilk)lerinden ödün vermediler. Her dönemde içlerinde bir yerde yatan sömürgeciliği günün/zamanın koşullarına uyarlamayı hep başardılar. Birinci Dünya Savaşı’nda sözde sömürgecilik yapmayacaklarını Amerika’ya taahhüt eden İngilizlerin Mandater sistemi getirmeleri bunun ilk örneğiydi. Çok yakın zamanda ise bu tür sömürgecilik faaliyetlerini paralı askerlerle sürdürerek sözüm ona doğabilecek insan hakları ihlallerinden sıyrılmayı planlamışlardı. Tabi zaman hiçbir şeyin gizli kalmadığı zaman... Gizlilik bu dönemde uzun süre sürdürülebilir değildir. Nitekim İngilizlerin paraları askerleri olan ve   kısaca SAS olarak adlandırılan bu vahşi topluluğun Afganistan’da yaptıkları da bir bir ortaya çıktı. Açılımı “İngiliz Özel Hava Servisi” olan bu vahşi topluluk, BBC’nin yaptığı araştırmaya göre Afganistan’da 6 aylık süre içinde 54 kişiyi yasa dışı şekilde öldürmüştü. Ta...