Unutulan Dramlar... Savaşın Gölgesinde Kalan Krizler
Unutulan Dramlar.
Savaşın Gölgesinde Kalan Krizler
Ukrayna Savaşının başladığı 24 Şubat’tan bu yana dünyada bu krizi dışında herşeyin
yolunda gittiğini düşünebilir dünya siyasetini takip etmeyenler.
Oysa bu savaş, yakın zamana kadar eşi görülmemiş bir artışla özellikle Asya ve Afrika’yı ilgilendiren nice krizleri gölgelemiştir.
Unutulan krizlerin sert rüzgarlarıyla yıkılan yuvalar artık dünya liderlerinin gündeminde değil.
Çünkü o liderler şimdilik ülkelerindeki lüks ya da rahat hayat standartlarının bir nebze düşüşünün derdine düşmüşler. Ama bu savaşın gölgesinde kalsa da milyonlarca insan ülkelerindeki kaosun adeta “adanmış kurbanları” olmaya devam ediyor.
Yağmacı çetelerden tutun da devlet terörüne, ayrılıkçı
çatışmalardan tutun da gıda paylaşımına kadar bir dizi insan hayatını doğrudan
etkileyen olaylar artarak sürüp gidiyor.
Nitekim “Heidelberg Uluslararası Çatışma Araştırmaları
Enstitüsü”nün verileri, 2010'dan bu yana daha fazla iç savaş olduğunu gösteriyordu.
Örneğin Haiti’yi biz kasırgaların,depremlerin vurduğu ve
yıktığı hayatlarla bilriz. Oysa ülke tam anlamıyla çalkanalanıyor. Ekonomik
zorluklar nedeniyle sokak çeteleri hiç
olmadığı kadar fazlalaştı. Başkent
Port-au-Prince'in tüm bölgelerini, gecekondu mahallelerini ve büyük bölümlerini
kontrol ediyorlar ve kendilerini öncelikle şantaj, adam kaçırma ve fidye
talepleriyle finanse ediyorlar.
Birçok yerde çeteler devletin iktidar tekelini ele
geçirdi. Nisan ayının sonundaki şiddet dalgası sırasında, Port-au-Prince
ve çevresindeki çete kavgalarında birkaç gün içinde bazıları vahşice olmak
üzere yaklaşık 150 kişi öldürüldü. Birçok
şirket kapanıyor ve komşu Dominik Cumhuriyeti'ne taşınıyor. Yaklaşık 12
milyon Haitili'nin yaklaşık üçte biri aşırı yoksulluk içinde, yoksulluk
sınırının yüzde 60 altında yaşıyor.
Dramların yaşandığı bir diğer yer Kongo.
"Eğer silah sesi duyarsanız, koşun" kuralı Kongo’nun
Doğusundaki tüm çocuklara sıradan bir öğreti gibi öğretilir, provalar yapılır. Bazı
analistler Ruanda ve Uganda’dan beslenen 100'den fazla çeteden bahsediyor.
Oysa altınla kaplı toprakların işlenmesi halinde Kongo bir
çok Avrupa Ülkesinden daha da zengin olma potansiyeli taşıyor. Böyle bir
zenginlik elbette emperyalizmin işine gelmez. O nedenle çatışmalar her daim
canlı kalmak zorundadır.
Savaşın gölgesinde kalan bir diğer kriz alanı Suriye.. Türkiye’den
başka ülkenin istikrara kavuşmasını isteyen olmadığından istikrar sağlamak çok
uzun zaman alacak gibi. ABD,Rusya, İran’ın desteklediği onlarca katil sürüsü
ülkede ana katil Esad’ın elini rahatlatsa da milyonlarca insan yerinden
yurdundan edilmiş vaziyette ülkelerine dönmeyi bekliyorlar halen.
Gölgelenmiş krizlerden biri de Etyopya’da kendini gösterdi.
Ülkesini görülmemiş büyüme oranlarıyla büyütmeyi başaran ve Nobel Ödül sahibi
de olan Abiy Ahmed’in hayalleri yarım kaldı.
Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ittifakı bitince
büyük iç savaşlar başladı. “Tigray Savaşı”nda yarım milyon insan hayatını
kaybetti ve 4,5 milyon kişi ülke içinde yerinden edilmiş durumda.
Yemen’de de Husi İsyancılarla hükümeti kuvvetlerinin
çatışmaları hız kesmiyor. Çatışmalara İran ve Suudi Arabitan her daim dahil
olmakta. 2015'ten bu yana, savaş sonucunda
370.000'den fazla insan öldü.
Birleşmiş Milletler ’in, 37 milyon nüfusun yüzde 97'sinin yoksulluk sınırında
olduğu Afganistan’da durumlar içler acısı.
Pakistan’da durum pek farklı değil. Ülkede ekonomik kriz ve
yoksulluk had safhaya ulaştı. İnsanların gelirleri sabit kalınca ihtiyaçlarını
karşılamakta zorlanmaya başladılar. Üstelik yakın zamanda meydana gelen doğal
afetler de bu sıkıntıyı kat ve kat yükseltti.
Sri Lanka’ya gelince..
Hayatın zorluğunu onlardan birinin anlatımıyla sunalım:
“Öğretmen artık
okuluna ulaşamaz, balıkçı artık dıştan takma motoru çalıştıramaz. Yakıt
yok, lastik yok, makarna yok, ilaç yok: Sri Lanka'nın mağazalarındaki raflar
boş, benzin istasyonları kapalı.”
Ülke, 1948'de
bağımsızlığını kazanmasından bu yana ilk kez borcunu ödeyemedi.
1 Şubat 2021'de Nobel Barış Ödülü sahibi ama Müslümanlara yönelik
katliamlarıyla bildiğimizi Aung San Suu Kyi'nin darbeyle indirilmesiyle
iktidarı elinde bulunduran askeri cunta Myanmar’da kontrolü sağlayamadı. Yani
gölgede kalan büyük dramlardan biri de Myanmar’da yaşanmaya devam ediyor.
Savaşın gölgesinde kalmış bu krizler için “kendi derdine
düşmüş Avrupa’dan hiçbir olumlu bir adım olmayacak. Zaten bu krizlerin
başlangıç noktasını Avrupa’da aramak hiç de yanlış olmaz. Kendileri zorluk
yaşrken neden yerlatı ve yerüstü zenginliklere sahip olan Asya ve Afrika müreffeh
olsun ki! Şimdiye kadar müreffeh hayatların katili olan Avrupa bu zor
dönemlerde bir el uzatacak değil.
Ne varsa emperyalist zihniyetten uzak, çoğu zaman tamamen
insani değerlerden, bazen “kazan kazan ilkesi”yle hareket eden Türkiye’de var.
Yorumlar
Yorum Gönder