Büyük Sıfırlama Projesi..

 

Büyük sıfırlama Projesi 

Global Reset

Dünya Global Reset olarak bilinen “Büyük Sıfırlama projesi”nin aşamalarından geçiyor hızlıca.

Esasında “Global rest” ya da “büyük Sıfırlama” fikri Covid salgını sırasında, salgın sonrasının dünya ekonomisini yeniden inşa etmek ve kapitalizmi yeniden tasarlamak üzerine inşa edilen bir fikir veya projeydi.

Ama kapitalizmin yeniden tasarlanması sadece “ekonomik sıfırlama”yla olacak bir iş değildi. Nitekim Kapitalizmi daha ‘erdemli Kapitalizm’ haline getirmeyi amaçlayanların sahada nelere sebep olduklarını gördüğümüzde projenin ekonomiyle sınırlı kalmadığını rahatlıkla  görebiliyoruz.

Bu projenin üreticilerinin, bize sunduğu içeriğe baktığınızda vaat edilenlerin, nasıl süslü cümlelerle ifade edildğini,-mesela küresel işbirliği, bölgesel kalkınma vs gibi albenisi olan ifadelerle- ve yapılacak olanların nasıl meşrulaştırılmaya çalışıldığını görürsünüz. Bu  meşrulaştırma çabasını aşağıdaki alıntıda görmek mümkün:

“ Covid-19 salgını ve akabinde dünyanın içine düştüğü ekonomik ve sosyal kriz dünyadaki sağlık hizmetleri, sosyal koruma, eğitim, değer zincirleri, üretim ağları, finansal piyasalar, toplu taşıma sistemleri ve ekosistemlerin savunmasızlığını çok açık bir şekilde gözler önüne sermiştir. Covid-19 salgınının insani, sosyal ve ekonomik etkileri sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada şimdiye kadar kaydedilen ilerlemeyi tersine çevirme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle dünya genelinde sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile uyumlu bir şekilde krizden toparlanmak, ekonomik, sosyal ve çevresel politika hedeflerini yönetmek için topluca eyleme geçmek önerilmektedir”

“Bu sıfırlamanın her şeyin tamamen değişmesini değil hâlihazırda başlamış olan pek çok köklü değişimin hızlanmasıdır” dese de Alman iktisatçı AboutSchwab, bunun sahada hiç de öyle olmadığını ve bu süslü ve hümanist duygulu cümlelerin sahada nasıl bir canavara dönüştüğünü dünyayı az çok takip edenler görüyorlar.

“Büyük sıfırlama” kendini aşan ve esas gayesi olan  ekonomi dışında her konuda uygulanan bir proje oldu.

Bir yandan iki süper güçten biri olan Rusya’nın “Kuzey’in ve Doğu’nun Kralı” olduğunu dünyaya hatırlatmak için Ukrayna işgaline kalkışması, diğer yandan Beyaz Saray Baskını ile imajı zedelenen ABD’nin,  AB’nin ve tüm Batı’nın hamisi olduğunu ıspatlamaya çalışan kışkırtıcı hamleleri bu “sıfırlama”nın sadece ekonomik düzlemde kalmadığını göstermeye yetiyor.

Özellikle ABD’nin sadece bir hafta içinde sergilediği güç gösterileri bu sıfırlamaya giden yoldaki öncü depremler oldu.

Sadece bir hafta içinde tamamen pasifize edilmiş bir terör örgütü lideri olan el-Zawahri'yi birkaç saat içinde öldürmesi, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan’a gönderilmesi, buna karşılık Çin’in refleksi ve Tayvan yanı başında askeri tatbikat yapması, Dünyanın  ekonomi çerçevesinde ortaya atılan  “büyük sıfırlama”nın yanında  “politik sıfrılama”ya doğru yol aldığını gösteriyor.

Rusya’nın Amerikan kışkırtıcılığı sonucunda Çin’le ilişkilerini genişletmeye hız vermesi ile Türkiye ile ilişkilerini daha güvenilir  düzleme sokarak NATO içinde bir müttefik elde etmek istemesi  bence ‘ekonomik ve siyasi sıfırlama projesi’nin bloklaşmasının ilk basamağıdır.  

ABD’nin bu sıfırlamayı lehine çevirmek isteyen Türkiye’ye karşı Yunanistan’ı kışkırtıp Yunan adalarında çok sayıda askeri üs kurmasına bakacak olursanız Türkiye’nin projenin iki ayağı tarafından paylaşılamayan ülke olduğunu görürsünüz.

Tabi Türkiye’nin bu “sıfırlama” projesinin uygulama sürecinde boş durmadığı kesin. Örneğin sınırlarını koruma altına almak için diklenmeden ama dik durarak ve yine müzakereye öncelik vererek yaptığı ve yapacağı sınır ötesi operasyonlar, yine bu “sıfırlama” projesi sürecinde ekonomisini güçlendirecek Karadeniz,Akdeniz doğal gaz arama faaliyetleri ile Libya ile yapılan anlaşmalar dahası savaş halinde olan iki ülke arasında arabuluculuk rolü ve yürüttüğü “denge politikası”  oldukça akıllıca ve aktif bir dış politika yürüttüğünü gösteriyor.

Böylesi çetrefilli ve oldukça hassas bir dış politika alanında Türkiye’nin dengede durması gerçekten olağan üstü bir başarı. Bu denge siyasetinin ülkeye kazanımlarını görmek için “sıfırlama”nın kendini hissettireceği kış aylarını beklememiz gerekiyor. Eminim bu kazanımları sadece okuyan araştıran entellektüel kesim değil, çiftçisinden çobanına kadar herkes ama herkes hissedecektir.