Zelensky ve Kolomoisky..

 

Zelensky ve Kolomoisky..

Biz Zelensky güzellemesidir gidiyor. Bu ‘güzelleme yarışına’ bizdeki bazı medya kuruluşlarının ve bazı ekran yüzlerinin de katılması aslında öyle yabana atılacak bir katılım değil.  

Dünya’nın “Batı” olmaksızın içi boş bir kavanoza benzeyeceğini düşünenler tatbikî Batı’nın izinde gitmeye adayacaklardır kendilerini. Onlar için gelenek-görenek,örf-adet veya Türk –İslam Kültürü gibi kavramların çok önemi yok. Haliyle  Batı beslemeli bu zihniyetten çok fazla “milli” duruş beklemeyin.

Yere göğe sığdıramadıkları Zelenky’ye gelince..

Bu kahramanımız “komedi kulübü” adıyla bilinen sahne şovları yaparken öyle etkileyici, zekice espiri kabiliyetine sahip biri değildi aslında. Kahramanımızın oldukça “vasat bir komedyen” olduğunu anlamanız için Türk-İslam kültürüyle ve C. Başkanımızı alay konusu yapan şovunu izlemeniz yeterli.

Kahramanın tedarikçileri kendisinin ne kadar kullanılışlı olduğunu fark ettiklerinde kendisini ekranla tanıştırmakta geç kalmadılar. 

Nihayetinde başkan seçilen bir lise tarih öğretmeni olan Vasili Petroviç Goloborodko'yu canlandıran bir karakterle “Halkın Hizmetkarı” dizinde rol verdiler. Ve bundan sonra da kahramanımıza verilen roller sadece dizilerle sınırlı kalmayacak gerçek hayatta da sürecekti.

Dizide canlandırılan “başkan” karakteri o kadar etkileyici işlenmişti ki tüm Ukrayna halkı, “tüm liderlerin” bisikletle işe gidip geldiğini, fırına gidip ekmek kuyruğuna girdiğini, hınca hınç dolu belediye otobüslerinde yolculuk yaptıklarını düşünür olmuşlardı(!) 

İşte hayallerinden geçen lider karakteri nihayet kendini göstermişti. Ama ne var ki o karakter diziden, filmden ibaretti. Ama 40 milyonluk Ukrayna’da dizinin izlenme sayısı 20 milyonun üzerine çıkmıştı.

Tabi halkın bu karakteri benimsediğini gören “kahraman tedarikçileri” kolları sıvadı. Önce tüm siyasi ve ideolojik görüşleri benimseyen, kapısı her ideolojiye açık  olan “büyük çadır” olarak nitelendirilen fikir ortaya atıldı. Ardından bu fikirleri dizinin adından da esinlenerek “Halkın Hizmetkârı” adlı partiye dönüştürdüler.

Şimdi asıl gayelerini gerçekleştirmenin zamanı gelmişti. Mevcut C. Başkanı Proşenko’nun Rus yayılmacılığına önlem almaması nedeniyle yerinden edilmesi ve hazırda tuttukları ‘suni kahramanlarını’ ülkenin başına getirmeleri gerekliydi.  Ve acele edilmeliydi; çünkü yaklaşık bir yıl önce “Beyaz Saray Baskını” ile itibar kaybeden bir gücün, prestijini tekrar kazanabilmesi için beklenecek zaman yoktu.

Derhal dizinin yayınlandığı kanalın sahibi Igor Kolomoisky’nin kapısını çaldılar. Peki kimdi bu Igor Kolomoisky?

Kendisi Ukrayna’nın en etkili simalarından biridir. Privat Bank'ın sahibi olan Kolomoisky, sadece milyarder bir iş adamı değil aynı zamanda bir “halk figürü”dür. Yani “kahraman tedarikçileri” oldukça isabetli bir kapı çalmışlardı. Yahudi bir ailede doğan Kolomoisky “Siyonist” düşüncelere de sahipti. Nitekim Yahudi kuruluşlara yaptığı yardımların haddi hesabı yoktu.

Bir ayağı Ukrayna’da diğer ayağı İsrail’de olan milyarder, her iki ülkede de oldukça etkili işler, yatırımlar yapmaktaydı. Aslında ‘Dünyayı yöneten gizemli eller’den biridir dersek çok da abartmış olmayız.

 Kendisini Rus yanlılarına karşı mücadeleye adamasıyla beraber Rus yanlılarına karşı kurulan Dnipro Alayı’nın finansmanını sağladı. Daha önce de “Turuncu Devrim”de Ukrayna milliyetçi hareketine milyonlarca dolar katkı sağlamıştı.

Kendisi Ukrayna’da adeta hem Batı’nın hem de  NATO’nun  kuklası görevini üslenmekteydi. Ancak bu kukla ülkesindeki kuklaları  Batı adına idare eden bir kuklaydı.

Seçim sürecinin algı çalışmasını oldukça profesyonel ellere bırakan bu milyarder, Zelensky’i ekranlardan uzak tutarak yıpranmasını önlemeyi başarmıştı. Tabi haliyle Zelensky, halkın hafızasında Petroviç Goloborodko olarak kaldı.

Çok değil birkaç aylık yoğun propaganda faaliyeti ile televizyon ekranından fırlayıp C. Başkanlığı koltuğuna oturtuldu.

Batı ve NATO’nun ağabeyi ABD, ülkedeki kuklası vasıtasıyla amacına ulaşmış, artık Rus yayılmacılığını önleyecek ve dediklerini harfiyen yerine getirecek bir “lider” seçtirmişlerdi. Üstelik bu liderin ne devlet yönetimiyle ne de uluslararası siyasetle alakası vardı. Eli mahkûm; ağabeylerinin sözünden çıkmayacaktı.

Ağabeylerinin direktifiyle önce eski C. Başkanı’nı Rus ajanlığıyla suçlayacak, sonra da onların etki alanlarını ülkesinin Rusya’ya bakan taraflarına yayacaktı.

Ağabeylerinin çizilen karizmalarına pasta-cila çekmeleri gerekmekteydi; bunun için dünya devletlerinin ekonomik gidişatlarında şöyle bir sallantı yapmaya ihtiyaçları  vardı.

Nitekim o sallantıyı uyuyan canavara yaklaşıp canavarı dürtmeleriyle gerçekleştirdiler; yani Rusya’yı..

Tecrübeli bir liderin bu coğrafya ’da halkının ölümüne sebep olmadan çözebileceği sorunları üç aylık propaganda faaliyetiyle gelen bu “komdeyen”, kulağına fısıldanan cesaret sözleri ile çözmeye çalıştı. Sonuçta halkından on binlercesini Rus canavarına kurban verdi.

Kulağına fısıldayanlar şimdi uzaktan bağırarak, zaman zaman ayakta alkışlayarak halkını ve kendisini kurtaracağını düşünüyorlar. Ancak ne acıdır ki kulağına cesaret sözcükleri  fısıldayanlardan ‘büyük ağabey’, amacına ulaşana kadar fısıldamayı bırakmayacak ve bu liderin halkı da ölmeye devam edecek..

 

 

Yorumlar

  1. Kaleminize sağlık...Tespitleriniz gözler önünde yaşanıyor ...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne ara insanlığınızı kaybettiniz! “Benden Olmayan Herkes Ölsün” Duygusu

Kürt Sorunumu Terör Sorunu mu?

Mossad & CIA işbirliği mi?

Üç harfli İngiliz piyonları: SAS

Uyanış Büyük Türkiye

Sosyal Medya

Neden Bir “15 Temmuz Yasası ”Çıkarmayalım ki!

2022’nin Eğitim Sitemini 1924’ün Kanunlarıyla Yürütemezsiniz..