-Bereketli Hilal-
-Bereketli Hilal-
Hep milattan sonra yazdık yazılarımızı. Biraz da ilk çağlara gidelim mi?
Göçebeliğin ne olduğunu biliyoruz değil mi? " yer değiştiren yerleşik olmayan " anlamında dır göçebelik.
Bulundukları coğrafya 'nın elverişsiz koşullara yöneldiğini gördüklerinde toplarlardı kurdukları çadırları. İklimin daha elverişli olduğu suyun doğanın sessizliğini bozduğu yerlere doğru başlardı yolculukları.
Zamanla öyle bir yer keşfettiler ki önceki yaşamlarında harcadıkları zamanın ne de boş olduğunu düşünecek kadar hayran kaldılar. " Bereketli Hilal" e getirmişti içlerindeki ses onları.
Hilal dediler yüzyıllar geçtikten sonra buralara. Verimli, yeşilliklerin boy boy kendini gösterdiği ırmakların yorulmaksızın çalıştığı bölgeydi. Bereketliydi. Hilal şeklinde bir kıvrımı vardı yaşanan bölgenin yerleşkesinde.
Buray Mezopotamya da dendi daha sonra.Fırat ve Dicle nehirleriyle çevrelenmişti ve iki nehir arası demekti.
Peki bu kavram neden yakıştırılmıştı buraya?
Kavramın ilişkili olduğu kelime " hipopotam" dı.
Peki nedir " hippopotam "? " Nehir atı " anlamına gelir bu kelime. " Hipo " at, " potam" nehir demekti. Mezopotamya kelimesinde ' potam' vardır. " potamya " ise nehirler, " mezo" da " arasında" demekti.
"Göçebeler " Bereketli Hilal 'de MÖ 7000 civarında bulunmuşlardı. Burada kurulan en eski şehir Eriha'ydı v MÖ 6800 'de kurulmuştu "
Eriha sağlam surlarıyla ilk cağların en korunaklı ve en eski şehri olarak bilinir. 3 metre eni ve dört metre yuksekliğindeydi surları. " Surların yanına yaptıkları kuleler 10 metre yüksekliğinde ve daire biçimindeydi.
Bereketli Hilal'in bereketinden yararlanmak için işe koyulan insanlar sularını nehirlerden çıkarıp tarlalarına aktarmak için ucunda ağırlık olan sırıklar sabitlediler göl ve nehir kenarlarında. " Bunlara 'Şaduf' denirdi." Bu belki de ilk tarım aletiydi.
Yorumlar
Yorum Gönder