Bursa Olayı'nı duyanız varmıydı Cumhuriyet Tarihimizde?------------------------------------- Bursa Olayı
Bursa Olayı'nı duyanız varmıydı Cumhuriyet Tarihimizde? .....
Bursa Olayı..
___İyi okumalar___
Tarihler 1 Şubat 1933'ü gösteriyordu. Atatürk Türk dilinin yuceltilmesinde ısrarcıdır. Meselenin din değil dil olduğunu söyleyecektir zaten demecinde.
Peki nedir bu tarihin önemi. Günlerden Cumadır. Cuma namazı için beklemektedir cemaat. Ancak bir sorun vardır. Ezan okumaya gelmez imam. Tabi bunun yerine cemaatten Topal Halil,çıkar okur. Burada sorun ne? der gibisiniz. Sorun Topal Hali'in ezanı aslına uygun okumasıdır, yani Arapça.
Ezan biter bitmez minare dibinde bekleyen sivil polisler alırlar hemen bizim Topal'ı. Yaka paça götürürler karakola. Daha doğrusu götürmeye çalışırlar.
Cemaat olayı prostesto eder ve ederken de " her yerde Arapça okunan ezan neden Bursa'da Türkçe okunuyor " diye de söylenirler. Mırıldanmalar yükseklerden duyulur. Ancak önemsenmez. Valiliğe giden protestocular bulamayınca Vali Bey'i makamında otururlar merdivene beklerler Valiyi.
Vali gelmez. Ancak polisler dağıtmaya başlar cemaati. O sırada Vali Fatin Bey evindedir. Haberi alır almaz Bursa'daki Tümen komutanlığına bildirir.
Tümen komutanı da durumu İzmir 'de bulunan Kolordo komutanı Hikmet Paşa 'ya bildirir.
Hikmet Paşa telgrafı aldığında okumakta bir hayli zorlanır. Zorlanması telgrafın zorluğundan değil Mustafa Kemal Paşa 'nın yanında oluşundandır.
Evet Hikmet Paşa telgrafı aldığında Atatürk de yanındaydı. Atatürk olayı öğrenir öğrenmez şaşılacak ani bir kararla Bursa'ya hareket eder.
Atatürk Bursa'ya gelip olayı ıyice öğrendikten sonra Anadolu ajansına şöyle bir beyanda bulunur...
Bursa'ya geldim ve bu hadiseyle ilgili malumat aldım. Hadise haddizatında fazla ehemmiyeti haiz değildir. Herhalde cahil mürteciler Cumhuriyet adliyesinin pencesinden kurtulamayacaklardır. Hadiseye dikkatimizi bilhassa çevirmemizin sebebi siyaset ve herhangi bir tahrike vesile etmeye asla müsamaha etmeyeceğimizin bir daha anlaşılmasıdır.
Meselenin mahiyeti esasen din değil, dildir. Kat’i olarak bilinmelidir ki Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında hâkim ve esas kalacaktır.” der.
Olaylar alınan sert tedbirlerle bastırılır. Bu hadise ezanın Türkçe okutulmasına yönelik ilk tepkiydi. Ancak Atatürk bu tür olayların ardı arkasının geleceğini tahmin etmiş ki bizzat kendisi olayın gerçekleştiği ile gelerek bizzat kontrolüne almış ve taviz vermemiştir.
-Fkd-
Yorumlar
Yorum Gönder