---Ortalık yüzlerce ceset parçasıyla doldu taştı. Bu manzarayı kendileri için utanç sayan zorbalar derhal tedbir alıp kimseyi yaklaştırmadı molozların yanına--- Alemdar Paşa ----Bölüm2 ---

 ---Ortalık yüzlerce ceset parçasıyla doldu taştı. Bu manzarayı kendileri için utanç sayan zorbalar derhal tedbir alıp kimseyi yaklaştırmadı molozların yanına--- Alemdar Paşa

----Bölüm2 ---- İyi Okumalar-----
Bu arada Yeniçerilerin sayısı hızla arıyordu. Bab-ı Ali’nin etrafı insan deryası olmuştu. Yeniçeriler Bundan başka diğer devlet adamları da sindirmeye başladı. Örneğin Reis-ül Küttap Galip Efendi’nin konağını basıp görevli Sekbanları istediler ve aldılar da. Yine Sadaret Kethüdası Mustafa Refik Efendi’nin konağını basıp Sekbanların kendilerine teslimi edilmesini istediler. Ancak Refik Efendi kabul etmeyince vuruşmaya başladılar.
Başa çıkamayınca kışladan top getirip patlattılar. Bundan sonra zaten oradakiler de teslim oldu. Refik Efendi’yi tüm yalvarışlarına rağmen parçaladılar.
Bir başka zorbalıkları da Defterdar Tahsin Efendi’yi döve döve öldürmeleri oldu.
Kaptan’ı derya Ramiz Paşa emrindeki kuvvetleri iyi değerlendiremedi. Oturduğu yerden bazı klasik tedbirlere başvurdu. Halbuki cesaret edip Zorbalara saldırsa belki de galip gelecekti. Ama o pasif bir yol tercihinde bulundu.
Öte yandan Alemdar ve yardımcıları sığındığı mahzende akıbetlerini bekliyordu. Alemdar Yeniçerilerden , yanındaki cariyeler ve delikanlıları sağ salim teslim almalarını, namuslarını korumalarını rica etti. Ricası kabul edilince birer birer ocaklılara teslim etti. “ Namusları Ocağa emanet” diyerek tekrar mahzenine döndü. Yanında tüm diretmesine rağmen gitmeyen iki kişi kalmıştı. Seçme cariyesi Baş kadın ile Harem ağası .
Alemdar bazı şartlar öne sürerek teslim olmayı kabul ettiğinde Yeniçeriler sevindi.”42.bölüğün çavuşu gelsin beni alsın siz değil” diyordu Alemdar şartında. Haber yollandı çavuşa. Çavuş geldi.
Alemdar isyancıların elebaşlarına “ Bre hainler ben sizi yok etmek isteseydim bunu çoktan yapardım. Ben sizi ıslaha çalıştım. Ama siz bana ve devlete ihanet ettiniz. Sizin gibi hainlerin sözüne itimat eder miyim. Kıyamete kadar sizler gibi berbat anılmayı kabul eder miyim” diyerek yanına gelen birkaç zorba elebaşının ağızlarına kurşunları doldurdu.
Bunun üzerine Yeniçerilerden bir kısım, mahzenin arka tarafından kazma ve kürekle duvarları yıkmaya başladı. Alemdar Paşa sıkıştığının farkına vardı.
Ama bu onun için çok da üzüntü verici değildi. Şuana kadar derdi yanındaki masumlardı. Onları da sağ salim göndermişti. “Ölüme evet ama utanmaya hayır” diyordu kendince. Yeniçerilerden olabildiğincesini çekti kendisine.
“Allahu Ekber Kebira” çığlığıyla cephaneye bir kurşun sıktı. Duyanların beyinlerini kafatasına sığdırmayacak derecede bir gürültü koptu. Mahzenin kubbesi gök kubbeye doğru fırladı tüm dağınıklıyla.
Yeteri kadar yeniçeri çektiğini düşünmüş olmalı ki parçalanarak can veren zorba sayısı yüzlerle ifade edildi daha sonra. Bir kaç yüzü de sağa sola fırlayan taşların şiddeti ve kızgınlığıyla can verdi.
Ortalık yüzlerce ceset parçasıyla doldu taştı. Bu manzarayı kendileri için utanç sayan zorbalar derhal tedbir alıp kimseyi yaklaştırmadı molozların yanına. Amaçları sadece Alemdar’ı öldürmemek olduğu ortalığı kızıştırmaya devam etmelerinden anlaşıldı. Cesetlerin arasından mücevher arayanların görüntüsü ceset görüntülerinden daha korkunçtu.
Alemdar’ın parçaları tatmin etmemiş olmalı ki saraya doğru yürümeye başladı sağ kalan zorbalar. Amaçları kısa da sürse Sultan Mustafa zamanında olduğu gibi yönetime ortak olmaktı. Sultan Mahmut derhal tedbir aldı. Bu tedbirler onları daha da hiddetlendirdi. “Din ve devlet uğruna eski pabuçlarını bile terk etmezken, ocak uğrunda can vermek üzere sözleştiler” der Ahmet Cevdet Paşa. Saraya saldırmaktan utanmadılar. Ancak Saray kapılarını sıkı sıkı tutan Sekbanlar çok can aldı. Çekilmek zorunda kaldı zorbalar.
“Sarayda yiyecek sıkıntısı baş gösterince asker ağası Süleyman ağa birkaç yüz Sekbanla Zorbaları yarıp geçti ve bu günkü dikili taş mevkiinde bulunan esnaftan yiyecek temin edip saraya döndü.” Bu cesareti daha önce göstermiş olsalardı Alemdar Paşa hayatta olacaktı der Cevdet Paşa.
Sarayı çevreleyen zorbalara “mayası bozuk şahıslar da katılıp gazaya gider gibi gelip katılanlar da oldu.” Saraya yerden ateş etmeleri yetmezmiş gibi “Ayasofya’nın minarelerine çıkıp ateş edenler de oldu.” Sekbanların aldığı eğitimler kendini göstermeye başlayınca zorbaları bir telaş sardı.
Zorbaların paniği disiplinsizliğe o da canlarından olmalarına neden oldu. Dağıldı zorbalar saray etrafından. Toparlanıp da yürüyemediler saraya.
Bundan sonra Sultan Mahmut’un gazabıyla tanışacaklardı...
--Fkd--





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zelensky ve Kolomoisky..

Ne ara insanlığınızı kaybettiniz! “Benden Olmayan Herkes Ölsün” Duygusu

Kürt Sorunumu Terör Sorunu mu?

Mossad & CIA işbirliği mi?

Üç harfli İngiliz piyonları: SAS

Uyanış Büyük Türkiye

Sosyal Medya

Neden Bir “15 Temmuz Yasası ”Çıkarmayalım ki!

2022’nin Eğitim Sitemini 1924’ün Kanunlarıyla Yürütemezsiniz..