Nerdeyse Her Ülkenin “Kanlı 1 Mayıs”ı vardı; 1 Mayıs 1944 Kaisariani Katliamı.
Nerdeyse Her Ülkenin “Kanlı
1 Mayıs”ı vardı; 1 Mayıs 1944 Kaisariani Katliamı.
Bizim için “kanlı 1 Mayıs”
deyince aklımıza 1 Mayıs 1977 tarihi gelir. Vahşetin yaşandığı o günü merak
edenler, hakkında az-çok bir şeyler bilir.
Ama karşıma çıkan ilginç
ve trajik bir “Kanlı 1 Mayıs” da
Atina’nın Kaisariani banliyösünde gerçekleştirilmiş. Hem de ateş poligonunda ve
200 kişi..
Yunanlılar bu katliamın
yaşandığı Pazar günü için “lk kim şarkı söylesin diye ilk kime ağlayayım”
şeklinde ağıtlar yakmıştı.
1Mayıs’ın işçi Bayramı
olarak kutlanmasına sebep olan 1886’daki “Chicago Vanguard Ayaklanması”
sonrasında çeşitli ülkelerde yapılan etkinliler “gizemli eller” tarafından bir
şekilde kanla yıkandı. İşte bu kanla yıkanan o etkinlik günlerinden biri de
Yunanistan’da 1 Mayıs 1944 tarihiydi.
Fakat bu defa çok da
gizemli değildi. En azından bizdeki “gizemli vahşet” kadar gizemli değildi.
Yunanlılar 1 Mayıs 1944’ü
“Yunan tarihinin en sert ve en kanlı günü” olarak hafızalarına kazıyacaklardı.
Ne olmuştu peki?
1944 baharı sadece
Yunanistan için değil tüm dünya için özellikle gergin bir dönemdi. Ama aynı
zamanda Alman egemenliğinin sona ermek üzere olduğu dönem de sayılırdı.
Yunanistan 1936'dan beri
diktatör Metaxas tarafından
yönetiliyordu. O dönemde dünyanın herhangi bir ülkesindeki diktatör adeta
Hitler veya Mussoloni’ye benzemeye çalışırdı. En azından bu diktatörler adeta “ruh
dokunması” yaşamış gibi birbirilerinin izinden giderdi.
Yunanistan’da da bu
diktatör rejim Yunanistan Komünist
Partisi üyelerini tutuklamış ve işkencelere tabi tutmuştu.
Nazilerin Yunanistan’ı
işgali sırasında bu tutuklular Nazilerin kontrolüne ve insafına bırakılınca
işkencelerin dozu daha da artmıştı. Yunanlıların bazıları kısaca ELAS olarak
bilinen Yunan Halk Kurtuluş Ordusu’nu kurarak Nazilerle savaşmaya başlamışlardı.
27 Nisan 1944'te, Yunan
Ordusu'nun ikinci teğmeni Manolis Stathakis komutasındaki 8. ELAS Alayı 41.
Kale Tümeni'nin Alman komutanının hareket halindeki konvoyunu pusuya düşürdü.
Bu pusuda sadece 3 Alman
üst düzey komutan öldürülebilmiş ve 5 asker de yaralanmıştı.
Tabi Almanlar bu pusuya
çok öfkelendiler ve en sevdikleri yöntemle misilleme yapmaya karar verdiler.
Tabi amaç sadece intikam
değildi. Aynı zamanda gittikçe güçlenen bu hareketi sindirmekti.
30 Nisan 1944'te işgal
basınında şöyle bir bildiri yayınladılar:
1-200 Komünistin kurşuna
dizilecek
2) Alman birliklerinin ilerleyişi
sırasında karşılaşacağı tüm adamlar köylerin dışında vurulup hemen orada
gömülecek.
3- Bu suçu destekleyenlerden
100 komünist Yunanlı daha öldürülüp hemen orada gömülecek.
Evet, bildiri bu
şekildeydi. İlginç olan bunu broşür şeklinde de dağıtmalarıydı.
Tabi “piyango” haliyle Metaxa
tarafından Haidari kampındaki tutuklu
olan komünistlere vurmuştu.
Bu durum Yunan halkının
tepkisine neden olsa da halktan komünistlere “ders verilmesi”ni isteyen “fanatikler”
de yok değildi.
1944 Mayıs sabahı,
Haidari kampına gelen SS'den Alman komutan Karl Fischer, ölecek olanların uzun
listesini okumaya başladı.
200 komünist, on askeri
kamyonla Kaisariani'nin Atış Poligonuna götürüldü. Hatta isimler arasında kamp tercümanının
ismi de olunca başka bir mahkûm onun yerine geçmek istemiş ancak 35yaşındaki o tercüman
bunu kabul etmemişti.
10 Kamyona “yüklenen” mahkûmlar
kendi marşlarını bağıra bağıra söyleyerek yola çıkarılmışlardı. Birçoğu, infaz yerine giderken, geçtikleri sokaklara kampta anılarını
yazdıkları defterleri/kâğıtları fırlatmışlardı.
Mitsos Reboutsikas
adındaki bir mahkûm “Bir adam hayatını daha yüksek idealler için verdiğinde,
asla ölmez" diye yazmış; başka bir mahkûm da "Köle olarak
yaşamaktansa özgürlük mücadelesinde ölmek daha iyidir" diye notlar
almıştı.
İnfaz yerine
geldiklerinde sabah 10 civarıydı. İnfazı yapacak askerle yerlerini almışlardı.
Yaklaşık 20 kişiydiler. Arkalarında da “cesetleri” çöp kamyonuna yükleyecek 10
kadar adam duruyordu.
İnfaz süreci yaklaşık iki
saat sürmüştü. Ayrıca bu infaza dayanamayıp tepki veren mahkûmlardan 92’si daha oracıkta
infaz edilmişti.
Kaisariani halkı bu
olayla birlikte günlerce ağlamıştı. Katledilen sokağın adını "Iroon
Skopetiriou Caddesi” "Atış
Poligonunun Kahramanları Caddesi” şeklinde değiştirmişlerdi.
Yorumlar
Yorum Gönder