Artık; geniş fikirli, küresel düşünen, liberal ve hoşgörülü Avrupa yahut Batı’nın dünyanın diğer kalanlarına vereceği iyi bir şeyin olmadığını anlamak gerek.
Artık; geniş fikirli,
küresel düşünen, liberal ve hoşgörülü Avrupa yahut Batı’nın dünyanın diğer
kalanlarına vereceği iyi bir şeyin olmadığını anlamak gerek.
Avrupa genelinde "aşırı sağın" yükselmesinin
nedeni kitlesel yasa dışı göçün boyutuna bağlanıyor. Haksız da değiller. Hal
böyle olunca "işsiz kalan siyasetçiler"e iş imkânı doğuyor. Bizde de
kendine iş imkanı yaratan işsizler yok mu? Her geçen gün artan tehlike
görülmüyor mu? Tabi konu bizdekiler değil, olmasın da zaten. Zira bizim millet zaten bunlara pek itibar etmiyor..Biz o eşişiz medeniyet(!!) timsali Batı'ya dönelim..
AB yakın zamanda bu sorun nedeniyle patlayacaktır. Şimdiden Almanya'da sağ popülist bir parti olan AFD'nin yükselişi dikkat çekmeye başladı. Yakında İsrail'deki aşırı sağ hükümetleri gibi hükümetler AB'de vazgeçilmez olacak.
AB bu anlamda kuruluş felsefelerini, o müthiş(!) demokratlığını ayaklar altına
alacaktır. Buna mecbur kalacaklardır.
Zaten AB üyesi İsveç Macaristan ve Polonya gibi ülkelerde
özellikle İslam'a olan saldırıların adeta devlet politikası olması anlatmak
istediğim "mecburiyeti" kanıtlamıyor mu?
Hatta Hollanda’da iklim kırizi bahanesiyle “net
sıfır atık” projesi gereği insanların yeşil alanlarda yaşamaya zorlanmaları bile
liberalliklerinden ne kadar uzaklaştıklarının kanıtıdır. E İnsan için iyi
yönlendirmeler “zorlamayla” oluyorsa işte o “iyi”ler insan için “kötü”ye
dönüşür.
İngiltere AB’nin gittikçe artan ilkesizliklerini gördüğü çin
2020’de Brexit’le AB’den ayrılmıştı. Her ne kadar İngiltere’de Brexit
karşıtlarının sesi bu aralar çok çıksa da bu son dönemlerdeki bozuk ekonominin
bir yansımasıdır. Şimdi AB’nin "Hasta adamın” olarak görülüyorlar belki ama asıl
“hasta adam”ın yakın zamanda Almanya olduğunu herkes görecektir.
AB hayranı bizdekiler erken Cumhuriyet’in “Batıcılık”
heveslerini halen heyecanla içlerinde tutuyor olsalar da, halen “Kiralık Konak’ın modernleşme özentisi anlatımıyla uykuya dalasalar da, bu dönemin Batı’sının
modernleşme adına bizlere vereceği hiçbir şeylerinin olmadığını er geç anlayacaklardır;
onlar anlamasa dahi sonraki kuşakları elbet bunu idrak edeceklerdir. Hoş bunlar
erken Cumhuriyet döneminde bu tür eserlerin yanında Peuami Safa’nın “Sözde
Kızlar”ını da okusalardı, orda anlatılan görgüsüz modernler ve ahlaki çöküntü
hakkında da fikir edinselerdi hiç fena olmazdı.
Dediğim gibi; artık geniş fikirli, küresel düşünen, liberal ve hoşgörülü
Avrupa yahut Batı’nın dünyanın diğer kalanlarına vereceği iyi bir şeyin
olmadığını anlamak gerek.
Josep Borrell’in dediği gibi Avrupa Birliğ, on yıllardır ucuz enerji için Rusya, ucuz mal için Çin ve güvenlik için ABD üçlü sacayağına dayalı “refah adası” görünümünün sonuna geldi.”
Adı her ne kadar Rusya-Ukrayna Savaşı olsa da devlet, toplum hatta
birey bazında küreselleşen bir dönemde çıkan her savaş yeni bir dünya savaşı olduğundan
AB; enerji sıkıntısına, güvenlik zaaflarına ve mal tedariği konusundaki çıkmazlarına dahi
çözüm bulamayacak kadar zayıf,niteliksiz ve uyuşuk beyinlerin yönetimi altında.
Bakalım Çin’in eskisi gibi AB ülkelerine uyguladığı “avantajlı tarifeleri”
sonlandırmasıyla durumları ne olacak? Artık eskisi gibi Çin pazarına erişimleri
de kolay olmuyor. Güvenlik konusunda zaten iyice afallamış durumdalar. Çünkü bu
konuda çok güvendekileri ABD’nin olmadık zamanda olmadık kararlarla kendilerini
yalnız bıraktığını defalarca gördüler. Dahası ABD’in bu ülkeleri kendisine
borçlandırması da büyük sıkıntı. Olası bir resesyonda ve moratoryum kararlarında ABD’nin bu ülkeleri hoş
karşılayacağını düşünüyorlarsa yanılıyorlar.
Paramızı ödediğimiz halde “haydut devlet” olarak sergilediği
eşkıyalıkla nasıl bize F35’leri vermeyeceklerse ve paramıza nasıl çöktülerse
aynısını bunlara yapacağından kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü ABD, AB’den
farklı olarak “Haçlı Zihniyeti”nin birlikteliğiyle değil tamamen kendi
çıkarının gerekliliğiyle hareket eden bir devlettir.
Yorumlar
Yorum Gönder