İsrail Hamas’ın Değil Halkın Tünellerine Su Yerine Beton Pompalıyor
İsrail Hamas’ın Değil Halkın Tünellerine Su Yerine Beton Pompalıyor
Dünya gündemi İsrail barbarlığından bir nebze uzaklaşmaya
başladı. Bu onların beklediği ve istediği bir şeydi tabi. Çünkü tam bir “dokunulmazlıkla” hareket eden
İsrail ordusunun kayıpları onların beklediği oranı aşalı çok oldu. Hal böyle
olunca hem bu kayıpların gündeme
gelmemesi ya da daha az gelmesi dünyanın vicdanlı halklarının baskısını
enselerinde hissetmeden soykırımı daha agresif biçimde uygulamalarına olanak taşıyor
aynı zamanda.
İsrail “kabul edilebilir düzeyi ”aşan kayıplarını gizlemeye
çalışsa da, bu kayıplar artık o kadar büyük boyutlara tırmandı ki bu barbar
devlet bu kayıpların sayısını gizlemesinin artık mümkün olmadığının farkında.
Artık İsrail toplumu bu kayıplar karşısında oldukça sinirli.
Netanyahu iktidarı kamuoyu desteğini
ciddi oranda kaybediyor. Ve İsrail “yeni bir aşamaya” geçeceğini söylese de
geçeceği aşama aslında başa dönüş; kara kuvvetlerini çekip yeninden hava bombardımanı..
Dünya yüzeyinde hiçbir
gelişmiş gücün İsrail’e barışı ya da ateşkesi dikte ettirememesi
hatta bırakın dikte edememeyi öneride bile bulunamaması İsrail’i gittikçe artan
vahşete yöneltiyor.
İsrail’in gündeme getirilmesinden rahatsız olduğu
vahşetlerinden sonuncusu da HAMAS tünellerini suyla doldurma meselesi. Sahile
yerleştirdiği güçlü pompalara sayesinde tünellere su pompalama da başladı.
Ancak Rus Pravda Gazetesi’nin haberine göre İsrail bunu yaparken HAMAS’ın
tünellerinden çok halkın yararlandığı tünellere herhangi bir uyarı vermeksizin
su basması ve bunu eğlenceli şekilde yapmaları söz konusu ve bu vahşet de şuana kadar işlenen vahşetin biri başka
boyutu.
Su pompaladıkları tünellerde sivillerin ve özellikle kadın
ve çocukların dolu olduğunu bilerek yapmaları da ayrı bir cinnet geçirme hali.
Daha da korkuncu bu tünellere pompalanan su değil beton olduğu iddiası. Bu
iddia çok ciddi kaynaklarca da doğrulanmış görünüyor.
İsrail’in bu son vahşetine dair iddialar gerçekçi olacak ki
Amerikan kamuoyunun ciddi anlamda tepkisine neden olmuş durumda.
Hatta bırakın Amerika kamuoyunu Amerika’daki İsrail yanlısı gazetelerde
dahi 70-80 yıl önce Avrupa'dan imhadan kaçan Yahudilerin, bir zamanlar onları
yok eden Yahudilerin artık aynı şekilde davrandığına dair bir söylem var. Hatta
bir Amerikan medyası bugün İsraillilerin Nazi olduğunu yazmaktan çekinememiş.
Aynı zamanda bir başka Amerikan gazetesinde geçen“Bir ülke
kendi etrafında kavrulmuş bir çöl bırakmaya çalışırsa, bu şekilde davranan
insanlar için hiçbir şeyin sonu gelmez.” Şeklindeki cümleden İsrail’in ciddi
anlamda taraftar kaybettiği çıkarımını rahatlıkla yapabiliriz.
Zaten İsrail’in kendi iç siyasi hesaplaşmalarının da boyutu
giderek daha da artıyor.İsrail Parlemantosu’nda verilen kayıplara yönelik ve
hatta “savaş”ın başlamasına yönelik ihmallerin sorgulanması gerektiği fikri
giderek daha fazla taraftar toplamaya başladı.
Parlamentolarındaki aykırı seslerden bir başka konu da
Amerikan yardımının ne karşılığında yapıldığı..Daha önce alınan yardımlar
sırasında yapılan anlaşmadan parlamento bilgilendirilmemişti ve her geçen gün
artarak gelen yardımların karşılığında atılan imzaların içeriği de haliyle sorgulanmaya başlandı.
Amerika her nekadar gizli anlaşmalarla milyardolarlık
yardımlar yapsa da en nihayetinde işi hiç belli olmaz ve bir başkan
değişikliğinde tıpkı Afganistan’dan kaçtıkları gibi Ortadoğu’dan da
kaçabilirler. Bu söylediğim pek mümkün görünmüyor olabilir ama Monroe Doktrini
gibi bir doktrine dönülmemesinin de garantisi yok çünkü Amerika ve yandaş
güçleri ileri teknoloji ve silah güçlerine rağmen Husilerle baş edemez durumda.
O nedenledir ki Amerika Husileri BM’de terör örgütü olarak kabul ettirmenin derdine
düştü.Üstelik 2006’da İsrail’i hezimete
uğratan neredeyse tek silahlı güç olan Hizbullah henüz şuana kadar dişe dokunur
bir icraatta bulunmadı. Husilerin zaferleri onları içlerindeki Amerikan yanlısı
Hizbullahçılara rağmen harekete geçirecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder