ABD’nin Gazze’de yardım için kurduğu iskelenin sinsi hedefi..
ABD’nin Gazze’de yardım için kurduğu iskelenin sinsi hedefi..
Yaklaşık 40 bin insanın ölümüne sebep olan bombaları terör
devleti İsrail’e veren ABD’nin, sağ kalan Gazzelilere sözde yardım için Gazze Şeridi kıyılarına iskele kurduğunu
biliyoruz. Bu iskelenin kurulma amacı abluka altında olan Gazze halkına yardımı,
kısa sürede dağıtmakmış.
Şu şekilde işleyecekmiş:
İnsani yardım taşıyan kamyonlar burada karaya çıkarılacak ve Birleşmiş
Milletler yardımları teslim alacak ve Gazze’ye dağıtımını koordine edecek.
Peki İsrail buraya müdahale edecek mi? İsterse edebilir
tabi. Ama etmeyecek. Peki neden?
Bir başka soru: ABD veya BM istese iskele kurmadan İsrail’in
kapattığı kapılardan yardımları getiremez miydi? Bence getirebilirdi. Madem getirebilirdi
de bu iskele çabasının amacı ne ve İsrail bu sözde yardım iskelesinin
kurulmasına neden müdahale etmedi?
Şimdi bu soruların cevabını farklı uzmanların farklı analizlerinden yola çıkarak yaptığım çıkarılarimlarla vereyim:
Biden yönetimi İsrail’in
inatçı saldırganlığının önünü alamazken ve de bu piyon devletinin zayıflamasından endişe
ettiğinden bir yandan silah ve para yardımında bulunmaya devam etmeyi kendine zaruri
bir görev olarak görürken, diğer yandan seçimler öncesi İsrail katliamına
yönelik kendilerine –iç kamuoyunda-yöneltilen tepkilerin önünü almayı
amaçlıyor. Bu herkesçe tahmin edilen bir neden.
Yani bazı
analistlerin bu gelişmeyi,Biden’ın propaganda hamlesi olarak değerlendirmesi
yerinde bir değerlendirme. Neticede çeşitli silahlarla bu insanları katledip,
aç bıraktıktan sonra o insanlara yardım etmenin başka ne tür bir amacı olabilir
ki? Uzman görüşlerin ilk etapta hemfikir oldukları neden, bu..
Ama bu girişimin sadece seçime yönelik olması ABD gibi bir
süper güç için biraz basit bir hedef gibi geliyor bana. Çünkü bu gibi güçlerde emperyalist sınırları belirleyen milletler
değil çıkarlardır.
Ama uluslararası platformlarda adını sanını duyurmuş
uzmanların analizlerine bakıp bir sonuca vardığımda, asıl amacın güç kullanarak
yenemedikleri HAMAS’ı Gazze halkından ve Filistin yönetiminden izole etmek
olduğunu söyleyebilirim.
Bunun birkaç aşamada gerçekleştirilebileceğini yine uzman
görüşlerden yola çıkarak anlatayım:
Birinci şamada Refah saldırısıyla Gazellileri doğudan batıya
taşıyarak Gazze Şeridi'nin Mısır sınırına hakim olacak, bununla da o
taraftan gelebilecek gıda yardımını engelleyecekler. Bunu yapmalarındaki amaç
ise Gazellilerin gıda ihtiyacını karşılayabilecek tek alternatif olduklarını
göstermek.
İkinci aşamada da kendi iskelelerini karacaklar-ki kurdular-
ve yiyecek-içecek yardımlarının girişine izin verecekler. Bununla başka bir
amacı da gerçekleştirecekler: direniş için gelebilecek askeri yardımları denetleme
imkânına sahip olacaklar.
Üçüncü aşamada yardımların dağıtımını Mahmut Abbas yönetiminde
yapmak. Bunda ne gibi bir amaç güdülüyor olabilir? Tabi ki Mahmut Abbas
yönetimini etkili kılma ve böylece HAMAS’ı bu işten soyutlama amacı güdülüyor
olabilir.
Unutmayalım ki ne İsrail’in ne de Amerika’nın nihai hedefi
Gazze’yi haritadan silmek değil, Gazze’nin yönetimini Mahmut Abbas’a devretmek.
Çünkü Mahmut Abbas şuan için tam da Siyonistlerin istediği
doğrultusunda hareket eden bir profil. Üstelik söylenen göre, Abbas’a bağlı Tuğgeneral
Majed Faraj’ın komutasındaki güvenlik departmanına ait olanların tamamının
maaşları da İsrail tarafından Filistin
mallarının İsrail'den ihracatından elde edilen gümrük vergilerinden ödeniyor.
İsrail ve ABD bu yardım iskelesi bahanesiyle u departmandaki
güçleri Gazze’de etkin şekilde kullanarak HAMAS’ın etkisini azaltmaya
çalışacaklar. Böylece ABD ve İsrail
yardım dağıtma hilesiyle HAMAS’ı yeraltına kilitleyecek ve Gazze Şeridi'ndeki toprakları Mahmud
Abbas'ın güçlerine bırakacak.
Yani ez cümle daha önce de yazdığım gibi Biden hükümetinin İsrail'in Refah saldırısına
karşı çıkması koca bir sahtekarlıktan başka bir şey değil.
Daha önce de gök yüzünden yardım attıklarında aynı anda
İsrail’e gök yüzünden atacakları bombaları da vermişlerdi. İşte ABD’nin, sadece
ABD’nin değil Batı’nın da “ölümler ve tükenişler karşısındaki sahtekârlığı” ve
ikiyüzlülüğü böyle bir şey.
Yorumlar
Yorum Gönder