Kibrin aç gözlülüğün ve ikiyüzlülüğün ateşinde Amerika..

 

Kibrin aç gözlülüğün ve ikiyüzlülüğün ateşinde Amerika..

Los Angeles'taki yangın halen kontrol altına alınmış değil. Neden çıktığı da bilinmiyor,nasıl kontrol altına alınacağı da..

Her ne kadar  Los Angeles emniyet yetkilileri, West Valley bölgesinde bir kişiyi kundaklama şüphesiyle gözaltına alsa da nedeniyle ilgili halen bir sonuca ulaşmış değiller.

Sözüm ona süper güç bir devlet için  yangının kontrol altına alınamamasının sebebi olarak kendi acziyet ve zaaflarını gösterecek değiller elbette. Onlara göre tek suçlu Santa Ana rüzgarları. Yani Santa Ana rüzgarları olarak bilinen güçlü rüzgarlar, yangının hızla yayılmasını sağlıyor ve bu da yangının kontrol altına alınmasını güçleştiriyr;yoksa  “dünyanın jandarması” neden kontrol altına almazsın ki!

Ha tabi bir suçlu daha var ve bu suçlu yine doğadan. Doğanın kendisi. Yani iklim değişikliği.

Öyle ya!;Biden bu yangının sebebi olarak iklim değişikliğini işaret etmişti bir güm önce. Tabi başlamasını iklim değişikliği ile açıklıyor ama kontrol altına alınamamasını açıklayamıyor sayın başkan.

Yangın Los Angeles'ın en pahalı bölgelerinden birini yakıyor. Her biri on milyonlarca dolar değerinde olan binlerce konağı kül etti. Yüzbinlerce kişi zorla tahliye edildi; geri kalanların ise gaz, su ve elektrik kaynakları tamamen kesildi.

Bunların yanında  dünyanın en kalabalık çapulcu nüfusuna sahip ülkede çapulcular da harekete geçip üzerlerine düşen yağma görevini yerine getiriyorlar. Yani “Vahşi Batı” özüne döndü. Eski gelenekleri hatırlamak bazen iyidir(!) Bazen kibir sadece insanı değil devletleri de alçaltır.

Kibirlerinden ötürü can kayıplarını dahi doğru söyleyemeyen yönetim gayet profesyonel bir rahatlıkla önceden belirledikleri ölü sayısını net ama yalan kokusuyla söylemekten çekinmiyor.  

Bu yangın paranın, refahın ve zenginliğin, doğal afetler karşısında ne denli aciz kaldığını tüm dünyaya gösteriyor..Bir şey daha gösteriyor tabi:

Amerikalıların milyararlarına güvenmekken başka hiçbir şey yapmayı beceremediklerini. Hatta milyarlarını dahi nasıl kullanacaklarını bilemediklerini. Ne cesaretleri, ne dayanışmaları ne de yardımlaşmaları var..Ve milyarlardan çok daha önemli olan bu özellikler olmayınca yanan aynı zamanda o milyarları oluyor.

Mesela elektrikli sandalyesiyle hiç kimseden yardım almadan bir saat boyunca bulunduğu cehennemden çaresiz bir yüz ifadesiyle kaçmaya çalışan bir adamın hikâyesi yukarıda söylediğim “olmayan”lara bir örnekti.

Para’nın bir ülkeyi “rüya” ülkesi yapmaya yetmediğini gösterdi bu yangın. Öyle sloganist yazılar ve söylemlerle “Amerikan Rüyası” gerçek anlamda bir rüya olmadığını tüm dünya görüyor aslında. Daha önce bunu Beyaz Saray baskınında da görmüştü ama şimdi çok daha net..

300 Milyonluk nüfusuna sahip ve ayrıca dünyaya her zaman parmak sallayan bu devletin gerek şu anki başkanı gerek se gelecek olan başkanı çaresiz şekilde kala kalmış durumdalar. Çünkü çare bulacak ne kolektif bir çaba ne de bireysel bir var..

Olmayan sadece bunlar da değil; insan rezervi yok, ekipman yok, planlama yeteneği yok, okyanus dibinde olmalarına rağmen su bile yok.

Elektrikli sandalyedeki engelli adamın kendi başının çaresine baktığına bakacak olursak organize bir şekilde tahliye etme yeteneğinden bile mahrumlar.

 Sadece yönetimsel anlamda değil sahip oldukları bu olumsuzluklar. Bireysel olarak da kayıtsız ve bencil olduklarını tüm dünyaya gösterdiler. Her kes yanan villalarının malikânelerin arkasından yas tutar oldu ve komşularının ölümü ya da çaresizlikleri onlar için bir anlam ifade etmedi. İşte Kapitalizmin esir aldığı insan yapısına bu yangınla şahit olmuş olduk.

Ama n çaresiz anlarda bile aktör  Ben Affleck gibi kapitalist giyimden ve konuşma tarzından taviz vermemeleri de çok ilginç bir durum. Ruhlarının en derin noktalarına işlemiş bir kapital insan tipine örnektir bu.

Bu insan tipinden Kaliforniya Valisi de nasiplenmiş görünüyor. Zira Amerikan medyasına baktığımda Valinin oldukça rahat ve umursamaz tavrından bıkkınlığı görüyorum ya da okuyorum. Düşünün;bir itfaiye teşkilatı dahi kendi içinde organize olmaktan uzak.

E itfaiyeyi “gay”lerle, lezbiyen ve travestilerle doldururlarsa  alevin rengini gök kuşağı rengi olarak gören bir teşkilattan öteye gitmez. Ve yangının yayılması olarak da basını gösterir..

 Zaten Biden döneminde itfaiyecilere sayısız gay, lezbiyen ve travesti alınması rakipleri tarafından ciddi şekilde eleştirilmişti.

Düşünün böyle bir yapıya sahip olan bu devlet; yıllardır kendinden başka devlet ve toplumlara ders vermeye, yer bildirmeye ve kendiyle uyumlu olmayanları da dünyanın jeopolitiğinden dışlamaya çalışıyor.

Ama merak etmeyin gay ve lezbiyenlerle doldurdukları bu önemli teşkilatla bize özgürlük dersi veren bu güce doğa gereken dersi olabildiğince veriyor.

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zelensky ve Kolomoisky..

Ne ara insanlığınızı kaybettiniz! “Benden Olmayan Herkes Ölsün” Duygusu

Kürt Sorunumu Terör Sorunu mu?

Mossad & CIA işbirliği mi?

Üç harfli İngiliz piyonları: SAS

Uyanış Büyük Türkiye

Sosyal Medya

Neden Bir “15 Temmuz Yasası ”Çıkarmayalım ki!

2022’nin Eğitim Sitemini 1924’ün Kanunlarıyla Yürütemezsiniz..