Gizliliği kaldırılan CIA belgelerinde Hitlerin ölümü..

 

Gizliliği kaldırılan CIA belgelerinde Hitlerin ölümü..

Trump’ın girişimiyle ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) gizliliğini kaldırdığı belgeler sadece Kennedy suikastına yönelik belgeler değildi. CIA’nın gizliliğini kaldırıldığı belgeler arasında Hitler’in ölümüyle ilgili belgeler de yer aldı.

Adolf Hitler'in 30 Nisan 1945'te Reich Şansölyeliği sığınağında öldüğüne ilişkin resmi açıklamalar yapılıp ölümü teyit edilse de belgelere Amerikan İstihbarat örgütleri bu konuya son noktayı koymak için hiç de acele etmediği görülüyor.

Belgelere bakıldığında savaştan sonra en az on yıl boyunca CIA ve diğer istihbarat örgütleri, Hitlerin Avrupa'dan kaçıp Güney Amerika'ya yerleşmiş olabileceği ihtimalini araştırmaya devam ettiği anlaşılıyor.

The Washington Post gazetecileri 1945-1955 yıllarını kapsayan dosyaları incelemeye almış ve ilginç olaylarla karşılaşmışlar..

En dikkat çeken olaylardan biri, 1945 tarihli bir ABD Savaş Bakanlığı raporunda Arjantin'in La Falda kasabasında bir turizm otelinden bahsedilmesiydi. Bilgilere göre burası Hitler'in sığınağı olarak hazırlanmıştı. Otel sahipleri, sadık Nazi destekçileriydi ve 1920'lerden beri NSDAP'ye (Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi) aktif olarak para bağışında bulunmuşlar.

Belgeler arasında Ekim 1955 tarihli bir rapor da yer alıyor. Raporda, Kolombiya'da görülen ve bazılarının Hitler olduğuna inandığı bir adamın fotoğrafı da yer alıyor. Adamın isminin Adolf Schrittelmayor olduğu yazıldığı raporda adamın isminin telaffuzunun Alman aksanından uzak olduğu da belirtilmiş.

Rapor Adolf Schrittelmayer'in kısa süre sonra Kolombiya'dan ayrılarak Arjantin'e gittiğini belirtiyor ayrıca. CIA, adamın kimliğini tespit etmek için bir soruşturma başlatmış ancak kendilerini ikna edici bir delile rastlanmayınca dosya kapanmış.

Belgeler incelendiğinde İç istihbarat teşkilatından gelen bir yazıya rastlanılıyor; yazıda, Hitler'in hayatta olduğuna inanmak için ciddi bir neden olmadığı vurgulanıyor, ancak Nazilerin yeraltı kaçış ağlarının ölçeği göz önüne alındığında, bu tür sinyallerin takip edilmesinin faydalı olduğu tavsiyesi veriliyor.

Belgelerde Arjantin’e de yer verilmiş ve şöyle bir rapor hazırlanmış: “Nazi kaçaklarına yönelik ilginin artmasıyla birlikte Arjantin hükümeti de arşivlerini sınıflandırmaya başladı. Tarihçiler, 10.000'e kadar savaş suçlusunun Rattenlinien veya "fare hatları" olarak bilinen gizli rotalar aracılığıyla Avrupa'dan kaçtığını ve bunların neredeyse yarısının Arjantin'e sığındığını tahmin ediyor.”

İstihabarat belgelerinde tutuklanan diğer SS Subayları için de şu bilgilere yer verilmiş: “Holokost'un kilit organizatörlerinden Adolf Eichmann ve Auschwitz'deki doktor Josef Mengele gibi ünlü Naziler Güney Amerika'da yolculuk ettiler. Eichmann, 1960 yılında İsrail istihbarat ajanları tarafından yakalanarak Kudüs'e götürüldü ve burada yargılandı. Tutuklanmaktan kurtulan Mengele, 1979 yılında Brezilya'da huzur içinde öldü.”

Daha önce FBI da konuyla ilgili sınırlı da olsa bir takım belgelerin gizliliğini kaldırmıştı. FBI’ın gizliliğini kaldırdığı belgelerde Nazilerin kaçışını organize eden bir çeteden bahsediliyordu.

Ama Nazilerin kaçışına yönelik en çarpıcı bilgiler CIA’nın gizliliğini kaldırdığı belgelerde..Mesela bunlardan birinde, Berlin'in düşmesinden 17 gün sonra iki Alman denizaltısı, Führer'i, iki kadını, bir doktoru ve çok sayıda subayı Arjantin'e ulaştırdı. Kendilerine bilgi sağlayan kaynak, grubun varışta And Dağları'nın eteklerine götürüldüğünü ve burada kendilerine bir arazi verildiğini iddia etmiş CIA yetkililerine..

Bu kaynağa göre Hitler  astım ve mide ülseri gibi hastalıklardan muzdarip, tanınmamak için ünlü bıyığını tıraş etmiş.

Hitler’in sığınakta intihar ettiğine yönelik kuvvetli deliller olmasına rağmen CIA ve FBI neden farklı istihbarat kaynaklarından hareketle böyle bir rapor hazırlar ve de bu raporu üstü kapalı şekilde medyaya sunar bilemem ama “Hitler'in kaçmayı başardığı teorisi” medyada ve belgesel projelerinde sıkça tartışılan bir konu oldu.

 History Channel , 2015-2018 yılları arasında CIA, FBI, MI6 ve diğer istihbarat teşkilatlarının verilerine dayanan Hunting Hitler adlı televizyon dizisi bile  yayınladı. Diziye hayat verenler arasında da  Bob Baer ve John Cencic gibi eski istihbarat görevlileri yer aldı…

CIA ve FBI raporları ne derse desin Hitlerin ölümüyle ilgili en gerçekçi bilgiler veren Alman araştırmacı Anton Joachimsthaler oldu.

Joachimsthaler "Hitler'in Sonu" adlı kitabında Führer'in son saatlerini ayrıntılı bir şekilde adeta yeniden canlandırmıştı.

 Ona göre Hitler ve eşi Eva Braun, 30 Nisan 1945'te intihar ettiler: Önce Eva kendini zehirledi, Hitler ise 7.65 mm'lik bir tabancayla kafasına ateş etti. Bu bilgi, Hitler'in uşağı Heinz Linge'nin anılarında ve otopsi belgelerinde de doğrulanıyordu.

Ama ne hikmetse CIA ısrarla ölümü üzerine kesin bir yargıya sahip olmadı; ölümü savaştan on yıldan fazla bir süre sonra, 1956'da resmileşti.

Aslında “ne hikmetse ” deyişime bakmayın, sebep gayet basit: Soğuk savaşın paranoyak propagandası ile içinde gizem,korku ,ihmaller ve “kötülük ihtimalleri” ile halkın hayal gücünü beslemek.. Ne de olsa kimsenin görmediği gözlerden uzak bir sığınak ölümünden binlerce korku senaryosu yazılabilir ve yeniden canlanma kabusu geceleri halkın düşlerini süsyleyebilir..