"Dedikodu borsası rekor kırdı"

 

 "Dedikodu borsası rekor kırdı"

Cumhurbaşkanı terörü bitirme sürecinde “hep beraber terörün olmadığı Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz"  demiş ve CHP lideri Özgür ÖZEL de "partisinin terörün bitmesine tam destek vereceğini" söyleyerek  olası süreç için adresin TBMM olması gerektiğini vurgulaıştı.

Özgür Özel’in bir muhalefet partisi lideri olarak desteğini açıklaması olması gereken bir açıklamaydı, meclisi işaret etmesi de anlaşılabilir bir talepti.

Fakat ilginçtir sürecin en önemli aşmasında -terör örgütü kendini fesih ettiğinde- Özgür Özel ve partinin önemli yetkilileri hariç sosyal medyayı mekan tutan neredeyse tüm muhalefet yanlıları sürecin bu aşamasını itibarsızlaştırmak için durmaksızın paylaşımlar yapıyor, ve neredeyse 3 günlük yas ilan edecek bir ruh haline bürünüyorlar.

Oysa kendileri bu vatanın öz evlatları olarak şiddet sarmalının sona ermesine sevinmiş olmaları gerekiyordu. Ama maalesef bu olmadı.

Eminim bu süreci başlatan ve bu şekilde sona erdiren muhalefetin bi zatihi kendisi olsaydı partilerini ve liderlerini yere göğe sığdırmayacak paylaşımlarda bulunacaklardı.

Sürecin tarihi önemini itibarsızlaştırmaya çalışanların aslında tek derdi bu başarının seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a puan kazandırma ihtimaliydi.

Sürecin sonuçsuz kalacağını uman bu tuhaf kişilikler süreç esnasında bu günkü gibi sert söylemlerde bulunma gereğini duymamışlardı. Ne de olsa “başaramayacaklar ve bu başarısızlık bize puan kazandıracak” havasındaydılar. Ama onlar açısından şok edici gelişme yaşanınca kapasitelerinin üstünde hava depolayan balon gibi patlayıverdiler.

Biri tv ekranında terör örgütünün silah bırakmasına inanmak istemdi ve defalarca teyit ettirmek zorunda kaldı,diğeri “bu Erdoğan’ın yeniden seçilme projesidir” dedi, bir diğeri  terör örgütünün açıklamalarını muhatap alıp Lozan paylaşımları yaptı, başka biri de “ne verdiniz?” diye kin dolu surat ifadesiyle soru sordu. Yani Bahçeli’nin dediği gibi “Dedikodu borsası rekor kırdı.”

Tabi halleri böyle olunca karşı taraf da onları “kandan beslenmekle” suçlayıp “hain”ilan etti.

Elbette “hainler" olarak değerlendirmek çok doğru değil ama bu yakıştırma bile onlar açısından üzüntü verici bir durum.

Eğer bu süreç dedikleri gibi “Erdoğan’ın yeniden seçilme projesi” ise o halde yapacakları tek şey sürece sahip çıkıp kendilerinin sürece verdikleri desteği ön plana çıkarmaları ve bu doğrultuda iktidarı da sürecin şeffaflığı konusunda sıkıştırmaları olmalıydı. Ve  bundan bir oy devşirme siyaseti gütmeleriydi.Ama öyle yapmadılar..

Düşünün; terör örgütüne silah bıraktıranları “hain” ilan eden anlaşılması güç bir analizde bulunan muhalif sosyal medya kullanıcılarıyla aynı ülkede yaşıyorsunuz.

Oturdukları yerde dedikodu borsasına laf yatırımı yapanlardan biri çıkıp sürecin bizzat içindeymiş gibi “sahada kazandık masada kaybettik..Yarın Youtube kanalımda” diye dedikodu borsasına ciddi yatırım yapma fırsatını kaçırmıyor. Tabi borsanın çökeceğini de aslında çok iyi biliyor.

Borsaya yaptıkları dedikodu yatırımlarından biri olan “biz DEM’le konuşurken hain ilan ediliyoruz, iktidar konuşunca kahraman ilan ediliyor” cümlesi en faza yatırım yapılan cümlelerden biridir.

Oysa kedileri de bu yatırımın kısa ve uzun dönemde kâr getirmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Zira kendilerinin bir kez dahi DEM’e bırakın silah bıraktırma çağrısının yapılmasını “PKK’dan uzak durun” şeklinde telkinlerle DEM’i Türkiye’nin partisi yapmaya yönelik en ufak bir çabaları olmadı.

Oysa bu çaba olsaydı belki de süreci başlatan kendileri olacak ve şuanda sağa sola kontrolsüzce saldırmak yerine başları dik şekilde süreçle ilgili yorum yapabileceklerdi. Ama bu da olmadı.. İşte muhalefetin yapması gerekeni iktidar yaptığı içindir ki sindirilmesi zor bir durumla karşılaştılar.

Son tahlilde bir ülkede terör örgütünün silah bırakmasını “Kerbala’nın yıl dönümünü anma” gibi orasına burasına kırbaçla vuran bir ruh haline bürünmek hiçbir Türkiye vatandaşına yakışmıyor.  

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zelensky ve Kolomoisky..

Ne ara insanlığınızı kaybettiniz! “Benden Olmayan Herkes Ölsün” Duygusu

Kürt Sorunumu Terör Sorunu mu?

Mossad & CIA işbirliği mi?

Üç harfli İngiliz piyonları: SAS

Uyanış Büyük Türkiye

Sosyal Medya

Neden Bir “15 Temmuz Yasası ”Çıkarmayalım ki!

2022’nin Eğitim Sitemini 1924’ün Kanunlarıyla Yürütemezsiniz..