İsrail’deki yıkım bilinenlerden/bildirilenlerden de derin..

 

 

İsrail’deki yıkım bilinenlerden/bildirilenlerden de derin..

Amerikan askeri yayını Military Watch Magazine'den gazeteciler İsrail'deki yıkımla ilgili daha fazla bilgiye erişim imkanı bulmuş ve İsrail’deki yıkın ve Demir Kubbe’nin zaaflarının düşünüldüğünden ve konuşulduğundan  çok daha derin ve çok daha fazla olduğunu rapor etmişler.

İran-İsrail düşmanlıklarını askıya alan ateşkesin ardından, İsrail hedeflerine yönelik devam eden İran balistik füze saldırılarının yol açtığı hasarın boyutuyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkartan gazeteciler İsrail hükümetinin sıkı sansürünün varlığından şikayet etmeyi de ihmal etmemişler.

Raporda saldırıların, İsrail’in ve Batı’nın beklentisinden çok daha fazla bir yıkıma yol açtığını belirten gazeteciler İran füzelerinin başarıyla vurduğu en önemli hedeflerden bazılarının listesi arasında Hayfa Limanı, Hayfa Petrol Rafinerisi, Ben Gurion Havaalanı, Weizmann Bilim ve Teknoloji Enstitüsü, Ben Gurion Üniversitesi, savunma firması Rafael'in merkezi, Tel Aviv'deki İsrail Nükleer Araştırma Merkezi ve Kiryat Gat şehrindeki çeşitli stratejik endüstriyel hedefleri gösteriyor ve bu hedeflerin ağır hasar  gördüğünü yazmışlar.

Ayrıca; önemli askeri hedefler arasında İsrail'in Pentagon'a eşdeğeri olan Kariya, ayrıca savunma bakanlığının önemli binaları ve istihbarat teşkilatı Mossad'ın merkezinin yer aldığını ve buralara da ciddi hasarlar verildiği belirtiliyor.

Gazeteciler raporlarında hedeflerin bunlarla sınırlı olmadığını diğer hedeflerin de  Ovda Hava Üssü, tüm İsrail F-35'lerinin konuşlandığı Nevatim Hava Üssü ve ülke genelinde sabit kanatlı uçaklara ev sahipliği yapan diğer tesisler olduğunu raporlarına ekliyorlar.

İşin İsrail açısından endişe verici diğer bir boyutu, İran Füzelerinin sığınaklara kadar ulaşabildiği. Bu ilginç bilgi ve hasardan bahsedilmesi ise Netanyahu hükümeti tarafından kesinlikle yasaklanmış.

İran’ın çok sayıda ve karmaşık şekilde sürdürdüğü füze saldırıları Demir Kubbe’nin yazılımını veya yapay zekasını afallatmaya yetmiş ve bu afallama sonucunda hedeflerine kilitlenen İran Füzeleri İsraillilere cehennemi yaşatmış.

Şimdi gazetenin konuyla ilgili bir paragrafını direk alalım:

“Füze saldırıları, 13 Haziran'da İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına yanıt olarak başlatıldı ve iki ülke daha sonra giderek artan misilleme turları başlattı. Düşmanlıklar yoğunlaştıkça, İran Devrim Muhafızları Ordusu hem saldırıların hacmini sürdürerek hem de giderek daha karmaşık füze sınıfları kullanarak İsrail'in savunmaları üzerindeki baskıyı artırabildi.

Buna, önemli yeni zorluklar ortaya çıkaran ve etkisiz hale getirmek için birkaç kat daha fazla önleyici gerektiren çok başlıklı balistik füzelerin fırlatılması ve  Mach 13'ün üzerinde hızlarda vuran ve önlenmesi neredeyse imkansız olan hipersonik kayma araçlarına sahip Fattah füzelerinin kullanılması da   dahildi. Hasarın şiddeti ve İsrail füze savunma sistemlerinin saldırıları engelleme yeteneğinin hızla azalması, Tel Aviv’in 24 Haziran’da ateşkesi kabul etmesine yol açan temel faktördü.

Nato zirvesinde saldırıların  boyutu hakkında yorum yapan Başkan Donald Trump

şunları söyledi : "Özellikle son birkaç günde, İsrail gerçekten çok sert vuruldu. O balistik füzeler, dostum, birçok binayı yok etti." Bu, cephaneliğin savaşın sonucunu belirlemede oynadığı merkezi rolü vurguladı. İsrail kaynaklarının özellikle askeri tesislerdeki hasarın tam boyutunun kamuoyuna açıklanmadığını yaygın bir şekilde bildirmesiyle, ülkenin olası gelecekteki düşmanlık turlarına nasıl hazırlanacağı oldukça belirsizliğini korurken , İran'a daha fazla doğrudan saldırının tamamen dışlanma olasılığı önemli ölçüde yüksek.”

 

Gazete İran’ın Shekan füzesine de ayrı bir parantez açmış:

 

“İran'ın birden fazla savaş başlığıyla donatıldığı bilinen tek balistik füze sınıfı, fırlatılmaya hazırlanması daha uzun süren eski bir tasarım olmasına rağmen, bu savaş başlıklarını barındırmasına olanak tanıyan özellikle büyük bir yük kapasitesinden faydalanan Kheibar Shekan'dır. Savaş başlıklarının bağımsız hedefleme yeteneklerine sahip olup olmadığı belirsizliğini korusa da, İran kaynakları, birden fazla savaş başlığının her birinin, Ben Gurion Havaalanı, büyük bir biyolojik araştırma merkezi ve birden fazla askeri komuta merkezi gibi önemli yerleri vurmalarına olanak tanıyan bir dereceye kadar hassas güdümden faydalandığını iddia ediyor.

 

 İsrail'deki balistik füze saldırılarının görüntülerinin sıkı bir şekilde sansürlenmesine rağmen, yayınlanan görüntüler önceki füze saldırılarından önemli ölçüde doğru olduğunu doğruladı ve birden fazla savaş başlığı kullanan füzelerin aynı yeteneğe sahip olma olasılığını gündeme getirdi.”