Gazze Amerika’yı İsrail hegemonyasından kurtarıp dünyayı özgürleştirecektir.
Gazze Amerika’yı
İsrail hegemonyasından kurtarıp dünyayı özgürleştirecektir.
1897 yılında Basel’de “Birinci Siyonist Kongre”yi düzenleyen
Herzl hatıralarında şöyle demişti:
“Basel’de ben Yahudi devletini kurdum. Eğer yüksek sesle
söylesem bana bütün dünya güler. Fakat beş sene içinde veya kesin olarak elli
sene sonra garantili olarak herkes bunu böylece bilecektir. Bir devletin
kurulması, o devleti kurmak isteyen kimselerin iradelerinde mündemiçtir… Toprak
sadece maddeden ibarettir. Devlet bir toprağa malik olsa bile, yine de mücerret
bir mefhumdur. Kilise devleti vardır, toprağın bulunmaması bir şey ifade etmez.
Aksi takdirde Papa’nın saltanatı bahis konusu olamazdı. Basel’de delegeleri
tedricen bu devlet moduna hazırladım ve onlara kendilerinin bir ‘Millî Meclis’
olduklarını hissettirdim.”
Herzl bunu
söylediğinde henüz ortada bir İsrail Devleti yoktu. Ama aslında o fiziki
sınırları belirlenmiş bir devletten ziyade dünyanın her hangi bir yerinde var
olarak orayı kontrol altına almayı hedef olarak göstermişti.
Siyonist Lobi bu bağlamda İsrail’in kuruluşundan çok daha
önce başta Amerika olmak üzere bir çok ülkede oluşumlarını tamamlamışlardı.
Fakat Amerika’daki Siyonist lobi diğerlerine göre çok daha baskın ve çok daha
etkili. Ve bu Siyonist lobinin de tek bir merkezi yok, birden çok ayağı birden
çok yönetim merkezi mevcut. Ve o kadar etkililer ki Amerikalı Ortadoğu uzmanlarından
M. J. Rosenberg bu durumu “Amerika kongre üyelerinin büyük çoğunluğu ne Amerika’nın
ne de devlet olarak İsrail’in menfaatine göre davranır,lobilerden çok
korktuklarından onların istekleri doğrultusunda hareket ederler” şeklinde ifade
etmiştir.
Bu lobilerin isteklerine aykırı hareket edenlerin bir daha
kongreye seçilme şanlarının olmadığına yönlik yüzlerce örnek gösterilebilir.
Mesela bunlardan biri 1960’larda seçilen
ve 20 yıllık Senatörlüğü olan Paul Findley idi. Findley Filistin yanlısı birkaç
söylemi nedeniyle lobilerin yoğun baskısına maruz kalmış ve onların parasal
gücüyle de bir daha seçilememişti.
Findley daha sonra şunları yazacaktır: “İsrail politikasını eleştirmek için en
küçük girişimde bulunanlar çok acı ve ardı arkası kesilmeyen bir saldırıyı
davet eder ve bazıları, İsrail lobisinin şu veya bu kesiminin amansız baskısı
nedeniyle geçim kaynaklarından mahrum kalır, hatta yaşantıları bile cehenneme
dönüşür. ABD başkanları bundan ürkerler. Kongre çekinir, saygın üniversiteler,
İsrail veya Yahudilerin aleyhinde olan bir program veya bağışlardan köşe bucak
kaçarlar. Medya devleri ve askerî liderler bunun baskısı altında ezilir,
büzülürler.”
Peki gerçek anlamda
Siyonist olanların çok ama çok az olduğu fakat Siyonist lobilerin etkisinde
kalanın çok ama çok sayıda olduğu Amerika’nın yönetim kademesi bu lobilerin
etkisinden kurtulabilecek mi?
Kısa sürede kurtulması
ve bu nedenle Ortadoğu’nun da daha uzun yıllar istikrarsız kalacağı kesin gibi.
Ama yine de Gazze’nin şanlı direnişinin etkisi
ile bu yönde bir takım gelişmeleri kısa sürede beklemek mümkün.
Artık dünya
devletlerinde önemli ve etkili kişiler daha önce gizliliği olan lobilerin faaliyetlerini
ve baskısını açık açık tartışmaya açmaya başlamış durumda. Amerika’ya geçmeden
önce bu noktada ilginç bir çıkış Avustralya’dan geldi.
Avustralya yönetimi
kendi ülkesindeki büyüyen Filistin
yanlısı protestoları lobilerin baskısıyla bastırmaya kalkmakla yetinmedi İran’la
dahi ilişkilerini koparmak zorunda kaldı. Fakat Avusturalya ski dışişleri bakanı
Bob Carr böyle bir ortamda bir
röportajında İsrail yanlısı lobinin Avustralya'daki siyasi yaşam üzerindeki
sıkı kontrolünden bahsediyor ve bu lobilerin kendi ülkesindeki etkisinin
Amerika’daki etkilerinin yanında devede kulak kaldığını söylüyor.
Tabi bu tür
açıklamalar son birkaç yıla kadar yapılabilir açıklamalar değildi. Bu korkusuz
söylemler (onlar açısından korkusuzca)Gazze direnişinin insani vicdanda
yarattığı etkinin bir sonucuydu.
Tüm politikacıların
esir alındığı bir sistemi yaratan Siyonist lobilerin de kendilerini artık
gizleme ihtiyacı duymuyor olmaları aslında etki anlamında sonlarının
başlangıcına işaret eden önemli bir gelişmedir. Ve onları saklandıkları inlerinden
gün ışığına çıkaran da bizatihi Gazze’nin
şanlı direnişidir.
Bu lobilerin
çalışma şekli Ortadoğu halkını şeytanlaştırma olarak şekillendirilmiştir. Yani Arapları
ve Müslümanları sürekli şeytanlaştırıp terörist olarak göstermeye çalışırlar.
Dolayısıyla Filistinlilere veya Müslümanlara sempati duyan herkes, anında
köktendinciliğe savunan, terörizme ve dillerine çok doladıkları (İsrail’in) “ulusal
güvenliği” tehlikeye atan biri olarak damgalanırlar.
Tabi antisemitist safsatası
olarak damgalanmayı söylemiyorum bile..Bu görevi üstlenen New York merkezli bir de sözde bir sivil toplum örgütleri var:Anti-Defamation
League..Sözüm ona iftira ve karalamaya karşı halkı bilgilendiren bir görevi
var. Lakin asıl amacı İsrail'e yönelik her türlü eleştiriyi bastırmak ve
Amerika’nın önemli ve etkili isimlerinin İsrail aleyhine olan sözlerini not
alıp onları karalamak. Tespit ve karalama işleminden sonra Mossad’ı deveye
sokmak. Tıpkı siyasetçileri (ve büyük ihtmalle Trump’ı da) Mossad’ın tuzağına
düşüren ve sonrasında kullanılıp atılan Jeffrey Epstein gibi.
Bunu Amerika’da
açık açık dillendirebiliyor artık. Televizyon yorumcusu Tucker Carlson
bunlardan biri.
Tucker Carlson gibi kişilerin bunları artık açık açık dile
getirmesindeki en büyük etki Gazze direnişidir. Kim ne yaparsa yapsın Gazze
direnişi dünyanın İsrail'e bakış açısını değiştirmiş durumda. Gazze direnişi birkaç
yıl daha sürerse eminim ki; Gazzeliler
ve Filistin halkı özgürlükleri için mücadele ederken, sonunda dünyayı da
özgürleştireceklerdir.
Son yapılan kamuoyu
araştırmalarında ABD'deki yetişkinlerin %53’ü İsrail’olumsuz bakarken , İsrail’idestekleyenlerin
oranı sadece %32
Yani bu oranlardan
dünyayı korku ve algıyla kontrol eden Siyonist lobilerin zamanla etkilerini
kaybettiği yorumunu rahatlıkla çıkarabiliriz.
Bu etki daha da azaldığında siyasetçileri finanse etme güçleri de
azalacak diye düşünüyor ve böyle olmasını diliyorum elbette.
Gazze’nin şanlı
direnişi İsrail dışındaki ülkelerde İsrail propagandasının etkisini kırdığı
gibi İsrail’i eleştirenlere İsrail’in yaptırım uygulama gücünü de azaltmayı
başarıyor. Zaten Amerika ve diğer ülke halkları Gazze’deki İsrail vahşetini gördüklerinde
bir şey daha görüyor;Ülkelerinin dış politikaları ve ekonomilerinin üstündeki
İsrail etkisinin de farkına varıyor.
Gazze’nin şehitleri
huzur içinde yatsın. Şehitlikleri sadece Filistin’i değil dünyayı da nihai
hedeflerine ulaştıracaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder