Kırımı Savaşı'ndan Kısaca...(Bu hezimet için şiir bile yazıldı. " Hafif Süvari Alayının Hücumu" şiiri.)
....Bu hezimet için şiir bile yazıldı. " Hafif Süvari Alayının Hücumu" şiiri.
Kırımı Savaşı'ndan Kısaca...
-İyi Okumalar-
Bir anahtarın, büyük bir savaşa neden olacağı kimin aklına gelirdi ki?
Her nekadar savaşın sebebini bir anahtara bağlasak da esasında bu anahtar savaş kapısını açan son aşamaydı.
Devletler zaten savaş için her türlü piskolojik ve lojistik hazırlıklarını yapmıştı.
Pe ki nedir bu anahtar? Adım adım gizemden çıkalım.
Kilise anahtarından bahsediyorum. Ve bu anahtarın kimde olacağından..
Yanmaya hazır bir yığın yaş odun vardı meydanda ,ve bir kaç kuru odunun tutuşturması gerekiyordu .
İlk kuru odunu atan Osmanlı oldu ancak tutuşturanlar diğer devletler oldu.
Osmanlı Filistinde sorun haline gelen kutsal yerlerle ilgilenmeleri için İngiltere, Fransa ve Rusya gibi ülkelere izin vererek ilk odunu atmış oldu.
Bu odunu yakacak olan sa Rusya oldu. Rus Çar'ı kendi deyimiyle " Konstantinapolis'i" almak istiyordu.
Kuzeye sıkışmış Rusya Sibirya'nın sert rüzgarından kurtulup Güneyde diğer devletlerin halkları gibi içlerini ısıtacak ılık rüzgarlar istiyordu. Ancak sorun şuydu,gemilerini Akdenize indirecek bir yol bulamıyordu.
O halde " Konstantinapolis 'i alması şarttı ve bir bahane gerekiyordu.
Bir başka odunu da İngilizler atacaktı. İngilizler vahşi ve barbar olarak gördükleri Rusların, alacaklarını paylaşma teklifine sıcak bakmıyordu.
Tabi Nikola bir umut, kraliçeyi - Victoria'yı- etkilemek için Ingiltere'ye gitti. Zekasına güvenen Nicola Kraliçenin kocasını olabildiğince övücü konuşmalar yaptı .Zira kraliçe kocasının övülmesinden çok hoşlanıyordu. -Bu da ayrı piskolojik durum tabi.-
Nicola zekasıyla kraliçeyi etkilediğini düşüne dursun Kraliçenin yanından ayrıldıktan sonra " ne barbar bir adam!" Diye bağıran kraliçeye yardımcılarından biri "Inanıyorum ki bütün ilerlemelere düşman olan bu barbar ulus Avrupa'nın merkezine bir yerleşecek olursa bu insanlığın başına gelip gelebilecek en büyük felâket olur" değerlendirmesini yapıyordu.
Aslında zeki olduğunu zanneden Nicola zekası(!)yla iki rakip ülkeyi Ingiltere ve Fransa yı biribirine yaklaşatırıyordu. Zira Rusya Türklere saldıracak olursa sıranın kendilerine geleceğinden endişelenen Fransa, İngiltere 'nin kapısını çalacaktı.
Nitekim "1356 'da Ingilizlere esir düşen Fransa kralından bu yana ilk kez bir Fransız kral ki o da Louis Philipp ,Ingiltere'yi ziyaret etti. Ve Kraliçenin gözüne girmeyi de başardı. "
Kuru odunlar yığılmıştı artık . Bir kibrit gerekiyordu.
Ruslar ve Fransızlar Beytüllahimdeki İsa'nın Doğumu Kilisesi'ni koruma hakkını almak için ayrı ayrı Osmanlıyı tehdit ettiler.
Osmanlı Fransa'dan yana karar alınca da Ruslar dediğini yapıp saldırıda bulundu. Fransa boş durmadı tabi. Onlar da Ruslara saldırdı. İngilizler bekler mi hiç? Fransa 'dan yana tavır alıp beraberce bir güzel Rus topraklarını dövmeye başladılar.
İki ülke Sivastopol limanını ablukaya aldı. Aldı almasına da Ruslara çok çetin savaşıyorlardı. Nitekim taraflar Kırım yarımadasında o kadar zaman harcamış ve o kadar kayıp vermişlerdi ki , bu savaşa Kırım Savaşı adını vermişlerdi.
Savaş uzadıkça İngilizler afalladı. Gözleri önünde "çürüyen erzaklarına çaresizce baktılar." Acıktıklarında yiyecek erzak bulamadılar.
Bu savaşın en ilginç yanı da " Bakalava Muharebesi"ydi. İngiliz subaylar destek beklemek yerine kahramanlık yapıp atlı birliklerle Ruslara saldırınca "bir teki sağ kalmadı."
"Bu hezimet için şiir bile yazıldı." " Hafif Süvari Alayının Hücumu" şiiri.
"Birileri hata yapmıştı
Karşılık vermek değil onların işi
Ya da sorgulamak herhangi bir şeyi
Savaşıp ölmek hepsinin kaderi
Ölüm vadisine sürdü atını
Altı yüzü de."
Yorumlar
Yorum Gönder